Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kuran'ın Kaynakları

Tufan Çelebi

Kuran'ın Kaynakları Sözleri ve Alıntıları

Kuran'ın Kaynakları sözleri ve alıntılarını, Kuran'ın Kaynakları kitap alıntılarını, Kuran'ın Kaynakları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Kuran metninin tek bir harfinin bile değişmediği” hiçbir gerçekliği olmayan büyük bir mittir. Bilakis elimizdeki değişen, kendi gelişim tarihine sahip bir metindir. Şu an kullanılmakta olan 1924’de sabitlenen - standartlaşan Kahire metnidir, daha önceki metinler arasında bilinen pek çok irili ufaklı farklar vardır.
87.8 -87.9Kitabı okudu
Türkiye’de din ve bilim tartışmalarında sıkça dile getirilen en büyük yalanlardan biri evrim teorisi ile ilgilidir. Sürekli olarak “evrim”in sadece bir teori olduğuna, gerçeği açıklamadığına, bilimsel olarak çöktüğüne, artık Batı’da bile öğretilmediğine, çoktan yanlışlandığına dair bir sürü yalan üretilmektedir.
Reklam
Dünyevi nimetlerle donatılmış, nefse, yeme-içme zevklerine ve cinsel iştaha hitap eden bir cennet portresi tarih boyunca kimi zaman tasavvuf ehlince “avam” için sunulmuş olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Gerçek mükâfatın bunlardan öte olması gerektiği söylenmiş kimi zaman da Hayyam rubailerinde olduğu gibi müstehzi ifadelere konu olmuştur.
Süryani kiliselerinde dini törenlerde rahiplerin topluluğa ‘okudukları’ Litürji metinlere “qeryana” deniyordu; bu kelime Kuran’da hem ayrı ayrı vahiylerin adı hem de topluca kitabın adı olacaktı (Bowman, s667; Dye, s21; Luxenbergh, 2014, s510; Andrae, s133).
Kuran’ın kendi dünya-kâinat algısı ise Hristiyanlığın ana akımlarının çoktan terk ettiği antik düz disk-dünya ve üstündeki gökkube anlayışına dayanır.
Metnin ve kitabın adı gibi metni parçalara ayıran diğer iki teknik terim de Süryanice kökenlidir: Sure ve Ayet (Luxenbergh, s511-518; Mingana, s85-86). Arapçaya başlangıçta yabancı olan ‘yazmak’ ve ‘okumak’ ile ilgili tüm bu terimlerin Süryaniceden aktarılması elbette gayet doğal bir gelişmedir.
Reklam
Cennetteki bakireleri temsil eden huri kelimesi aslında Aramice okunduğunda cennetteki vaadin, ayetlerde kastedilenin aslında beyaz üzümler olduğu ortaya çıkıyordu.
Arapça konuşan Hıristiyanlar Aramice/Süryanice metinleri kullanıyorlardı. Bu da Süryani Hıristiyanlığının İslam’ın gelişimi üzerindeki etkisi ve Kuran’daki Aramice kelime haznesi ile birlikte düşünüldüğünde ilk Arapça metin olan Kuran’ın aslında Aramice-Arapça karma bir metin olarak okunması gerekliliğini ortaya koymaktaydı (Reynolds, 2008, s15).
Revizyonist yorumlar genellikle geleneğin uydurduğu hadisleri reddedip ilgili ayetleri ise farklı okumalara tabi tutmuştur.
Arapça “hanif” kelimesinin Süryanice kökeni olan “hanpa” kelimesi pagan anlamına gelmektedir (Mingana, s97; Reynolds, 2011, s83; Bowman, s671; Andrae, s152). 
Reklam
İslam’ın beş şartı olarak bilinen şehadet, namaz, zekât, oruç ve haccın Arapça karşılıkları da kelimelerin Arapça köklerinin Süryanicedeki anlamları kazanmasıyla —içerikleriyle birlikte— bugünkü hale gelmişlerdir (Kerr, s174-179).
Kuran sonuç olarak gökten inmiş bir mucize, bir Tanrı kelamı değil, her şeyiyle içinde bulunduğu devrin ve coğrafyanın, burada yaşayan insanların dimağların açık bir ürünüdür. Bunun ayrı bir dine evrilmesi ise Arap devletinin kurulması ve yayılması ile zamanla olmuştur.
Şahıs isimleri dışında Kuran’da ismi geçen iki melek Cebrail ve Mikail de Süryaniceden aktarılmıştır (Bowman, s670; Kerr, s172). Bunların dışında Allah, Furkan, Mesih, Kâfir, Cennet, Melek gibi dini terminolojinin çok büyük bir bölümü de Süryanicedir (Mingana, s85-86; Kerr, s166-172). Burada bazen kelime olduğu gibi alınmış, bazen de Arapçada olan kök bu yeni anlamı kapsamıştır.
Süryanice etkisi
Alphonse Mingana daha 1927’de şunu ileri sürmüştür (Mingana, s78-79): bilinen ilk Arapça kitap olan Kuran’ın yazarı-yazarları grameri ve kelime haznesi oturmamış bir dille dini konseptler üzerine yazmaya çalışıyordu; doğal olarak çevredeki grameri oturmuş, derin bir dini bir literatür geliştirmiş dil olan Süryaniceden hem terminoloji hem de üslup olarak büyük oranda etkilendi, faydalandı.
Nasturilere göre İsa iki tabiatlıdır; çarmıhta sadece insan olan İsa acı çekmiş ve ölmüştür, Tanrı tabiatı onu terk etmiştir. Monofizit görüşe göre ise İsa tek tabiatlıdır; doğarken de insan-Tanrı tabiatlarını taşımaktadır çarmıhta acı çekerken de (Bowman, s677).
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.