Bu öyküde Ömer Seyfettin, bazı hoca takımı diyelim, çevresindeki halk tarafından saygı gören bu insanların ne kadar doğru sözlü ve samimi oldukları, bu insanlara şartsız-koşulsuz veya körü körüne bağlılığın nelere gebe olduğunu gösteren güzel bir öykü.
Yazar yine birbirinden güzel hikayeler yazmış. Beğenerek okudum. Ozellikle Kurbağa Duası daha çok hoşuma gitti. Bir lise öğretmeninin , Bektaşi tekkesinde katıldığı sazlı sözlü bir eğlencede ; havuzda durmadan öten kurbağalara nefes eden Bahri Efendinin yaptığı oyunun iç yüzünü anlatır. Eğlenceli bir hikayeydi.
ben her ne kadar milliyetperver bir liberal isem de “terbiye”nin daima “muhafazakârane” olması lâzım geldiğine mutekidim. İçtimaî inkılâbın yeri mek-tep değil, hayattır. Muallimlerin vazifesi çocuklara eski hayatın terbiyesini ibram etmektir.