Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri

Abbas Vali

Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri Gönderileri

Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri kitaplarını, Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri sözleri ve alıntılarını, Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri yazarlarını, Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milliyetçi­lik, ulusun belli bir siyasi sonucudur.
Sayfa 20
Kürt klasiklerinin ve eski milliyetçi elit sınıfın eserlerinin popüler ve geniş çapta yayımlanan baskılarının ortaya çıkışıdır: Ehmede Xanî’nin yazdığı Mem û Zîn, Şerefhan tarafından yazılan Şerefname, İbn ul-Ezrak’ın Merwani Kürtlerinin Tarihi, Me- la Beyazıdi’nin Kürt görenekleri üzerine eseri rekor sayıda yayımlanıp satıldı. Benzer şekilde önceki yılların önde gelen milliyetçi şahsiyetlerinin eserleri -İhsan Nuri’nin Kürtlerin Tarihi, Nuri Dersimi’nin Kürdistan Tarihinde Dersim ve daha sonra onun Hatıralafı, Kadri Cemil Paşa’nm Doza Kürdistan (Kur- distan Davası), Celadet Bedirhan tarafından Mustafa Kemal’e Mektup, yanı sıra Bedirhan kardeşlerin dilbilimsel eserleri- aynı zamanda Ronahî ve Hawar gibi mecmuaların yeni baskıları Türkiye’de veya sürgün yerlerinde bulunabiliyordu. Sonuç olarak, Kürt okuyucuları Suriye, Irak ve SSCB’deki Kürtler tarafından yazılan yazılardan faydalanabildi. ‘Kürt kütüphane- ; si’nin hem miktar hem kalite olarak hızla yükseldiği söylenebilir
avesta yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Buna ilaveten, bu bağlam içinde Kürt tarihinin milliyetçi kullanımı sadece Kürt elit sınıfının sosyal programına ayna tutmadı, Kemalizmin uygarlaşma iddialarına da bir yanıt idi.28 Kürtlerin geçmişte dünya uygarlığının parçası olduğunu ve haliyle değerli katkılarda bulunduğunu göstermeyi amaçladı; artık Kürtler modern dünya uygarlığının yeniden
avesta yayınlarıKitabı okudu
Tarih şüphesiz hiçbir surette Kürt varlığı kavramının yeniden tesis edildiği tek araç değildi; coğrafya da Kürt milletinin bölgesel varlığını kanıtlamaya hizmet ediyordu. Benzer şekilde, Hoybûn bir milli bayrak hazırladı ve silahlı kuvvetleri kurdu -egemenlik ve gelecekteki devletin sembolik unsurları. Ancak tarih Kürtlerin milli iddialarının belli bir dönemle kısıtlı olmadığını, tam aksine geçmişte, eski, orta ve modern zamanlarda köklerinin olduğunu göstermekle sorumluydu. Lozan Anlaşmasının yetersizliğinin en önemli kanıtı idi. Kemalist ideolojinin ilan ettiği gibi, Kürtler Turan değildi; onlar kökleri Orta Asya’dan gelen bir Türk kolu değil, Ortadoğu’nun başka halklarından binlerce yıl ayrı kalmış, otantik bir topluluğu teşkil ediyorlardı. Bu grup bir grup olarak kendi varlığı hakkında net bir fikre sahipti; ama bu fikir tarihsel olarak ileri sürülse de, bir meta-tarihsel fikirdi. Kürtçülük adı altında, bu fikir, milliyetçi elit sınıfa göre, ister Selahaddin’in26 politik ve askeri eylemleri, isterse Osmanlı idaresi altındaki Kürt emirlikleri anlamına gelsin, bir bütün olarak geçmişin yorumlanabileceği anahtarı sunuyordu.27
avesta yayınlarıKitabı okudu
Bu elit sınıf bu yüzden geride hiçbir tarihsel çalışma bırak- madıysa da, yine de Kürt milliyetçilik iddialarını meşru kılmak adına tarihsel söylemi yaydı. Bu söylemin hedef dinleyicisi, daha genel kültürel ve dilbilimsel üretime kıyasla, Kürt değil, çoğunlukla Batılı ülkeler ve daha küçük boyutta Türkiye -başka deyişle, öngörülen dostlar ve düşman- idi.25 O her şeyden öte Lozan Anlaşmasıyla Kürtlerin bölünmesine doğrudan bir yanıt idi; Kürtlerin tarihselliğini kanıtlamak için birleşik bir Kürt milletinin varlığının kanıtı olarak, bu bölünmenin reddedilmesi gerekliydi
avesta yayınlarıKitabı okudu
Bir kez daha, bu eylemin çokyönlülüğü özerk bir söylemsel alan olan tarih yazımının devam eden eksikliğine bir sebeptir: Bu entelektüellerin kısacası tarih araştırmasına zamanı yoktu. ^ Ancak en az onun kadar önemli bir ikinci sebep bu tür yazımın ortaya çıkışını engelledi. 1930 Ararat (Ağrı) Ayaklanmasının yükselişi ve başarısız oluşuna kadar, bu elit sınıf çabalarını, Ermeni Taşnak Komitesiyle uzlaşma teşebbüsü ve daha önce hiç olmadığı kadar profesyonel bir yolla organize edilen I askeri eylem üzerinde yoğunlaştırdı. Bu isyanın başarısızlığın- l dan sonra, doğrudan bir yenisine girişmenin imkansızlığını anlayan milliyetçi elit sınıf önceliği Kürt kimliğinin belirleyici \ unsurlarının maddi korunmasına, yani, Kemalist Türkiye’de I yasaklanan Kürt dili ve Kürt kültürünün korunmasına verdi. Milliyetçi elit sınıf sürgündeki Kürt çocuklarının laikleştirilmesini teşvik ederek; Türkiye’deki Kemalist dil politikasına karşılık, Kürt dilini Latinleştirerek; ve Kemalist olanlar kadar Batılı tarzda kültürel mecmualar yayımlayarak, kendilerinin hayatta kalmasını sağlama almaya çalıştı.24 Tarih yazma acil bir görev değildi.
avesta yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hoybûn Azadi Komitesinden daha uzun sürdü ve asıl eylemleri Türkiye dışında, Lübnan, Suriye ve Avrupa ülkelerinde yer aldığından dolayı da Kemalist baskıdan iyi korundu; birçok dilde belge niteliğinde kapsamlı kayıtlar (broşür, eleştiri mecmuası, vs) bıraktı. Hoybûn’un hemen hemen her entelektüel üyesi aynı anda bir diplomat, siyasi lider, ajitatör, dilbilimci, kültür uzmanı, gazeteci ve tarihçi sıfatıyla çalışmak suretiyle, çok yönlü rollerde aktif idi. Bu Kürt milliyetçi entelektüellerin ansiklopedi uzmanı ve komple entelektüel olduğu anlamına gelmez; onlar daha ziyade çeşitli fonksiyonları aynı anda yerine getirmekle kentli elit sınıftan korkanları veya en azından yoğun olarak politikayla uğraşan bir kesiminden korkanları yatıştırmaya çabaladı.
avesta yayınlarıKitabı okudu
Kürt kasabalarını seferber etmekte başarılı olamayan ve nihayetinde kırsal karşı hareketle ittifak yapmaya mecbur kalan, bu kentli elit sınıf büyük bir öneme sahiptir: Aynı anda milliyetçi mücadelenin politik ve askeri liderliğini ve politik ve ideolojik söylemlerinin üreticiliğini bünyesinde taşır. Bu ikili fonksiyon 1925’teki Şeyh Said isyanının arkasındaki yöneten güç olan, kısa ömürlü Azadi Komitesi vakasında barizdir; ama askeri kanadı General İhsan Nuri otoritesi altında iken, sivil I eylemleri Bedirhani kardeşler tarafından yönetilen Hoybûn (Xoybûn) vakasında çok daha barizdir
avesta yayınlarıKitabı okudu
Bu, ayrıca Türkiye’deki Kürt tarihinin en kapsamlı araştırıldığı dönemlerden biridir.. 1980’lerin sonuna kadar, döneme dair bilgi çeşitli önemli gizli belgelerin, yanı sıra unutulan rapor ve araştırmaların yayımlanmasıyla büyük oranda artırıldı. Ayaklanmalar üzerine ve milliyetçi organizasyonların yönetici şahsiyetleri, onların dış temasları ve bazı durumlarda entelektüel geçmişi ve zihni evreni üzerine zengin bir bilgi birikimi artık mevcuttur. Bu yıllar boyunca Kürt milliyetçi eylemcilerin genel bir profilini tespit etmek için henüz kapsamlı bir eser yazılmamakla beraber, kökenlerinin çoğunlukla ara (hükümetsiz) dönem sırasında aktif olan Kürt milliyetçi elit sınıfı veya Kemalist zaferi takiben ya da ondan önce ordudan ayrılan Kürt subaylar olduğunu biliyoruz
avesta yayınlarıKitabı okudu
İkinci Dönem: 1923-1938
1923-38 ikinci dönem boyunca, Kürt milliyetçi elit sınıfı, bir eylem programı olmasa da, açık bir şekilde kesin esaslara dayanan amaçlarla donanmıştır ve Kürt silahlı mücadelesinin arkasındaki ana güçlerden biridir. Hükümeti 66 bin askeri seferber etmesine zorlayan 1925, 1930 ve 1936-38 Kürt isyanları Kemalizmin Türkleştirme projelerine, yanı sıra onun kültürel ve dinsel alandaki reformlarına, aşiret ve Müslüman kardeşlik gibi Kürt sosyal yapılarını yıkma girişimlerine doğrudan bir yanıt idi
avesta yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kürdistan Te‘ali Cemiyeti11 içinde ve diğer cemiyetlerde organize edilir ve Jîtı adlı bir dergi yayımlanır.12 Kürdistan Te'ali Cemiyeti, üyelerinin bazıları tarafından ortaya konan milli bağımsızlık ve devlet olma iddiasıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarındaki ilk Kürt entelektüel faaliyetlerinden ayrılır
avesta yayınlarıKitabı okudu
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.