Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri

Abbas Vali

Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri Gönderileri

Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri kitaplarını, Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri sözleri ve alıntılarını, Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri yazarlarını, Kürt Milliyetçiliğinin Kökenleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1919-1923 döneminde Kürt milliyetçiliğinin ortaya çıkışı •: büyük oranda Batılı ülkelerde veya Osmanlı İmparatorluğunun Batılı okullarında eğitilen Kürt aydınının himayesinde gerçekleşir ve başlangıçta İstanbul’da temeli atılır.
avesta yayınlarıKitabı okudu
4. Nispeten özgür akademik koşullarda çalışan bir sosyal bidimcinin, bir milliyetçi tarih yazımının farklı önermeleri arasında hiç tutarlılık olmadığını göstererek her milliyetçi (ve milliyetçi olmayan) söylem ve yapıyı hemen hemen çürütebileceği açıktır (örneğin, bir grubun çoktan var olduğu, ancak hâlâ yapılanmaya ihtiyaç duyduğunun; tarihin kendi sonlan ve anlamı olduğu, ancak bu sonlara ulaşmak amacıyla ‘bilinçli’ faillere ihtiyaç duyduğunun eşzamanlı tasdiki -paradokslar çoğaltılabilir). Ayrıca bu teşebbüsün gerekli olduğu da barizdir, çünkü politik söylemlerin yapıbozumu, akademik çalışmaların saflık tuzağına düşmesini engelleyen başlıca koruyu- J cularmdan biridir. Yine de, bu teşebbüsün, sosyal bilimciye aktörlerin söylemlerinin dinamikleri ve mantığını anlamanın bir yolunu sunmasıyla beraber, ne politik süreçte ne de kitle seferberliğinde gerçek bir etkisinin olmadığı kabul edilmelidir.
avesta yayınlarıKitabı okudu
Reklam
3. Milliyetçi tarih yazımı, hem biçimde (içindekiler tablosunun kendine özgü şablonunun yaratılmasında bile) hem veri toplama ve bilgileri bir araya getirmede, on yıllar boyunca şaşırtıcı bir devamlılık sunsa da, işlevi hâlâ politik aktörlerin -ve bazen ‘kitlelerin’- onu nereye koyacağına veya ondan ne çıkaracağına bağlıdır.8 Milliyetçi tarih yazımı -sürekli yeni sosyal aktörler ve onların özenle işlediği stratejiler ile, yanı sıra daha önce ortaya çıkamamış yeni anlamların üretilmesi ve meşru kılınması ihtiyacı ile şekil verilen- geniş politik uygulamalara ortak olur ve hizmet ederMilliyetçi tarih yazımının devamlılığını garanti eden ve bazı durumlarda hayli ileri ve iyi belgelerle desteklenen yayınlara yöneltebilen, toplanmış kanıtlar milliyetçi tarih yazımının önemli bir yeniden üretim aracıdır. Ama onun rolü yeni belgelerin sunumuyla sınırlandırılamaz: O geçmişte yeni dönüm noktaları kurmayı da amaçlar. Amacı yalnız (hiç kuşkusuz yaptığı) toplam bilgiyi genişletmek değildir, (Kürt konusunda ve diğer birçoğunda) neden önceki faillerin ve mücadelelerin başarısız olduğunu ve buna rağmen milliyetçiliğin -veya başka bir doktrinin- neden hâlâ anlamlı olduğunu göstermektir, ı Geçmişin analizi bugünkü aktörler ve onların projesini meşru / kılar ve ‘kitlelerin’ geleceğe inanmasını sağlar. Bu yüzden, Kürt milliyetçiliği -veya başka bir doktrin- tarihe gömülen ancak (‘kitleleri’ ikna edebileceği tasarlanan) öznel koşullar değişirse, filiz verecek bir anlama sahiptir: ‘Davamıza’ daha güçlü inanç ve güven daha yetenekli bir liderlik, daha az bozulmuş bir aydın kesimi, köleliği reddetmeye hazır bir halk olursa.
avesta yayınlarıKitabı okudu
2. Genelde tarih yazımı ve özelde milliyetçi tarih yazımı ancak politik bir sürecin parçası olduğunda anlam taşır. Belli bir söylemsel çerçeve içinde anlaşılır kılmayı amaçladığı politik bir sürecin sonucu olabilir; politik bir programı meşru kılmaya veya kılmamaya hizmet ederek, belirleyici bir unsur da olabilir. Tarih yazmayı bir topluluğun tasavvur edilmesinde bir unsur olarak tanımlamak yerine,5 onu bir ‘alan’m inşasında zorunlu bir unsur olarak anlamak yararlı olabilir.6 Bu alan var olduğu ve verili sosyal ve politik bir faaliyetin parçası oldu alanı olur. Şimdiki koşullara anlam kazandırarak, onları kabul edilebilir veya değiştirilebilir kılarak, politik seferberliğin bir unsuru olur. Bu yüzden o bugünün ışığında geçmişin bir yeniden yorumu yoluyla geleceğin bir izdüşümüne imkân veren, gerçekliğin sosyal yapılanmasının yollarından biridir.7 Başka bir deyişle, tarih yazımı sosyal bilimci için yalnız hayalin ötesine gittiği noktada, politik, ekonomik veya ideolojik çatışmalar ve kısıtlamaların parçası olduğunda bir ilgiye sahiptir: Hükmetme veya muhalefet, devlet baskısı veya şiddet yoluyla tepki, otoritenin kurulması ve sosyal veya politik bir düzeni meşru kılma ya da kılmama meseleleriyle ilgili olduğunda.
avesta yayınlarıKitabı okudu
Milliyetçi tarih yazımında tanımlayıcı dört husus
1. Tarihi bilginin üretimi ya da geçmişin bir yorumu olarak, tarih yazımı sınırlı bir özerkliğe sahiptir. Tarih yazmak -milliyetçi olsun ya da olmasın- her zaman sırf tarih yazmak değildir. Kültürel ve entelektüel bilgi ve anlamların geniş bir alana ait yapılanmasının parçasıdır ve ancak geçmişin mit ve efsanelerinin (hayal edilen veya yeniden yorumlanan), folklor, gelenekler, oluş ve davranış şekillerinin icat edilmesi ve populari- ze edilmesiyle bağlantılı olduğunda anlam taşır. Çoğu zaman postmodern olarak tarif edilen bir zamanda, üçüncü binyılm başında bile, genelde tarih yazımı ve özelde milliyetçi tarih yazımı şaşırtıcı bir dereceye kadar romantik kalır. Milliyetçi bir tarihçi nadiren yalnızca tarihçidir; o ayrıca sıkça insanların volkgeist’ımn araştırılmasıyla meşgul olan dil, folklor, mitoloji, popüler şarkılar uzmanıdır da.4
avesta yayınlarıKitabı okudu
Kürdistan'daki Kürtlerin ve elbette diasporadaki Kürtlerin de siyasi ve kültürel yaşamlarına hükmeden jeopolitik ayrımlar, Kürt dili içindeki lehçe farklılıkları ve Kürt topraklarının farklı bölümlerinde Kürtçe yazmak için farklı alfabelerin kullanılması, ortak bir transkripsiyona gidilmesini engellemektedir. Ayrıca diğer Ortadoğu dillerinden alman, özellikle de Arapça, Farsça ve Türkçeden alınan terimlerin transkripsiyonunda yaşanan uzun soluklu sorunlar, bu çalışmaların ortak bir özelliği olup tek bir transkripsiyona izin vermemektedir.
Sayfa 17 - avesta yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Abbas Vali İstanbul Mayıs 2005
Günümüz Türkiye’sinin yavaş ve çok tartışmalı demokratikleşme süreci sonucunda Kopenhag Kriterleri’nin kabulüne dair bir uzlaşma sağlanırsa, Kürtlere en nihayetinde bir "azınlık statüsü" tanınabilir. Bu onların modern Türk tarihi içinde tanınmalarını sağlayabilir. Hatta, kendilerinden çalman tarihi geri kazanmalarında yolun yarısı bu
Siyasi ve hukuki sürecin demokratikleşmesi Türk siyaset sahnesini aşamalı olarak değiştirmekte ve onunla birlikte Kürtlerin de Türk siyasetindeki konumu da değişmektedir. Her ne kadar bu aşamalı ve aksak dönüşümün dinamikleri Türkiye’nin dışından, AB’nin siyasi ve hukuki süreçlerinden kaynaklansa da; Türk siyasi güçleri bu güne dek meşru bir
Sayfa 10 - avesta yayınlarıKitabı okudu
Kürtler eğer konuşacaklarsa, kendilerinden çalman tarihleri üzerinde yeniden hak iddia etmeli; eğer modern Türk tarihinde bastırılmış kimlikleri üzerinde hak iddia edeceklerse konuşmalıdırlar. İnkar edilmiş bir kimlik ve çalınmış bir tarih arasındaki diyalektik savrulma, Türkiye’de modern egemenliğin kurulma anında Kürt ötekiliğinin yaratılmasıyla
Sayfa 9 - avesta yayınlarıKitabı okudu
Bu derlemedeki makaleler ötekinin sesiyle aktarılan bir geçmişi dillendirir. Türkiye’deki Kürtler bu geçmişi egemenle paylaştıkları halde bundan dışlanmış; özü itibariyle tarihleri, iktidar tarafından onlardan çalınmıştır. Egemenin ötekinin sesini inkar etmesine ve bastırmasına bu yüzden karşı çıkmakta; Kürtleri bastırarak onların tarihten yoksun
Sayfa 8 - avesta yayınlarıKitabı okudu
46 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.