Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kuşatılmış Türkiye

Doğu Silahçıoğlu

Kuşatılmış Türkiye Gönderileri

Kuşatılmış Türkiye kitaplarını, Kuşatılmış Türkiye sözleri ve alıntılarını, Kuşatılmış Türkiye yazarlarını, Kuşatılmış Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ermeniler Bizans'a olan düşmanlıkları nedeniyle Türklerin Anadoluya gelmesine sevinmişlerdir. Asoghik
Sayfa 181Kitabı okudu
Sadece 200 yıllık bir tarih içinde, farklı uluslardan bir araya gelmiş halkları aynı potada eriterek, onlara ulusal kimlik aşılamayı amaçlayan, ulusal birlik ve beraberliğini sürdürmek ve ulusal kimliğini geliştirmek için çaba gösteren ABD; Ortadoğu ülkelerinin ulusal kimliklerinden arındırılmasını hedeflemektedir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Ulus devletlerin küçültülerek federal devletler haline dönüştürülmesi ve bunların bir federasyon çatısı altında birleştirilmesi, Büyük Ortadoğu Projesinin amaçlarından biridir. Yeni Dünya Düzeni içinde ABD'nin Ortadoğu'da uyguladığı yeni politikayı, "küçült-birleştir-yönet" şeklinde ifade edenler vardır. ABD ise bu yapıyla bölgeye barış getireceği savını ileri sürmektedir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Amerikan halkının temel kaygısı, sahip olunan gönenç düzeyinin sürdürülememesidir. ABD yönetiminin temel görevi ise gönenç içindeki Amerikan toplumunun ihtiyaçlarını karşılamaktır. Amerikan toplumunun gönenç içerisinde yaşayabilmesinin temel koşulu, ihtiyaç duyulan ham maddenin, mamul maddenin, gıda maddesinin veya enerjinin devamlılığının sağlanmasıdır.
Sayfa 104Kitabı okudu
"Ilımlı İslam"ın ülkeleri ulaştıracağı nokta, ulusal kimlikten arındırılmış toplumlardır. Bu sonuç aslında batı dünyasının Ortadoğu'daki hedefleri açısından da çok uygundur. Batı dünyası; Otadoğu'da ulusal kimliklerin yok edilmesi yolunda atılacak en uygun adımın, Ilımlı hale getirilmiş siyasal İslam ideolojisi olduğuna; ancak bu yapılırken "Ilımlı İslam"ın tekrar "Köktendinci İslam"a dönüşmemesi için önlemler alınması gerektiğine inanmaktadır.
Paul Henze, Graham Fuller, Alan Makovsky gibi görüş sahiplerine göre "Ilımlı İslam" Türkiye için en uygun bir modeldir; Ortak düşüncelerine göre; "Türkiye'yi ve Türkiye gibi İslam ülkelerini, ılımlı bir İslami rejimle yönetmek en doğru hareket tarzıdır."
Reklam
Bugün Siyasal İslamı terörün kaynağı olarak gören batı geçmişte kendisinin buna neden olduğunu unutmuş görünüyor. Bir zamanlar Talibanın ardında duran ABD, Humeyni'nin ardında duran Fransa, Irak'ın ardında duran Almanya şimdi kendilerinin neden oldukları sorunları görmezden geliyorlar... Batılı ülkelerin büyük çoğunluğu bu konuda çifte standart sahibi olmuşlardır. Kendileri için bir tehlike oluşturmadığı sürece köktendinci terör örgütlerinin varlığına kayıtsız kalıyorlar. Bazen de bunu siyasal alanda bir manivela olarak kullanıyorlar.
"Ulusal kimlik bilinci" geçmişte ulusları varolabilme mücadelesinde üstün kılan tek güç olmuştur. Bu bilinç tarihin her döneminde yıkımın ve sömürgeciliğin önünde en büyük engel oluşturmuştur. Türk tarihi, "ulusal kimlik bilinci yoksulluğundan" yıkılmış olan 15 Türk devletinin varlığı ile çok anlamlı bir ders kaynağıdır.
Batının Türkler hakkındaki nefret dolu yargısını, yıllar önce İngiliz Başbakanları dan "William Edwart Gladstone" şöyle dile getirmektedir; "Türkler insanlığın insan olmayan numuneleridir. Medeniyetimizin bekası için onları Asya steplerine geri sürmeli veya Anadolu'da yok etmeliyiz.. Türklerin yaptıkları kötülükler yalnız bir suretle ortadan kaldırılabilir; kendileri yok olmakla..."
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun sorunları temelde bölgede bir ırksal grubun varlığından değil, bölgede yıllar yılı devam edegelmekte olan ve halen de etkisini sürdüren feodalizmin varlığından; ayrılıkçı düşünce için zemin oluşturan yabancı müdahalelerden; coğrafyanın zorluklarından; bölge insanının içinde bulunduğu sosyo ekonomik koşullardan ve diğer çeşitli olanaksızlıklardan kaynaklanmaktadır. Ne var ki bugün; yetkili-yetkisiz, ilgili- ilgisiz bir çok kişi, Doğu ve Güneydoğu Anadolunun sorunlarını ırksal nitelendirmelerle isimlendirme yanılgısına ve yanlışına düşmektedirler.
Reklam
"İslam'da kadından imam olmaz" kuralına rağmen, İmam Hatip Liselerine kız öğrenci alımında bu kuralın bir gerekçe teşkil etmemesi için, Diyanet kadrolarında "kadın vaiz" uygulamasına geçilmiştir. Bu gerekçenin ardına sığınılarak orta öğretim çağındaki kızlar şimdi, yığınlar halinde bu okullara yönlendirilmektedirler. Amaç; geleceğin militan, seçmen, yönetici kadroları için çocuklar büyütecek anneler yetiştirmektir
Karşı devrim hareketinin "insan yetiştirme sistemi" çok basit, ancak çok verimli bir sistemdir. Özetle "insan beyninin küçük yaştan itibaren şekillendirilmesi"ni esas alır.
Irksal bölücü/ayrılıkçılar da şeriatçılarla işbirliği halindedir. Onlar da şeriatçıların yanında yer almaktadırlar. Şeriatçılarla, yani ulusalcılık karşıtları ile ortak bir tabanda buluşarak, belli bir zeminde mücadele vermektedirler. O zemin "Siyasal İslam"dır. Mücadelenin temelinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm kadrolarının ele geçirilmesi yatmaktadır
Türkiye Cumhuriyeti 1938'den bu yana karşı devrim sürecine; 1950'den bu yana irtica sürecine; 1980'den bu yana şeriat sürecine sokulmuş. 80 yıl önce kenar mahallelerde bile görünmeye cesaret edemeyen sakallı-sarıklı müritler, Başbakanlık konutunun davetlileri olmuşlar.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.