Bu kitabın filmi var mı bilmiyorum. Okurken film izliyormuşum gibi bir hava verdi. Kitapta çok fazla karakter olduğu için bazı yerlerde kafam karıştı. Ama yine de elimden bırakamadığım keyifli bir okuma oldu.
Çok fazla karakter var durmadan birileri dahil oluyor kim neciydi diye düşünmekten kitaba konsantre olamıyorum. o yüzden okumaktan vazgeçtim. Boşa zaman kaybı olacagını düşündüm
Herkese merhaba dostlar, öncelikle size polisiye-gizem türleri hakkında kendi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Şimdi polisiye diye bir kitap türü var değil mi? Hepimiz biliriz. İşte Holmes, Edgar, Agatha Christie gibi. Ama gizem diye bir kitap türü literatürde neredeyse yoktur desem.
Google'a girdiğiniz zaman gizem romanları yazın, ne
En kötü anılarımız en derine gömülürler . Çünkü sıradan anılar gibi değillerdir . Bir travma sonrası en kötü anılarımızı , hayatımızı değiştiren tecrübelerimizi dönüşünüp dururuz . Onları analiz eder , parça parça inceleriz . Neyi değiştirebilirdim bu felaketten kaçırmak için ne yapabilirdim ?
Bilgisayar ekranında, Viktor'un travma hastaları için yürüttüğü wep sitesi açıktı.
Sitede bir anket vardı,tamamen varsayımsal bir soru soruyordu, Sorenson'un Miles'a sorduğu soruyu:
"Hayatınızın en kötü anını unutabilseydiniz,unutur muydunuz?..."
Yazarın diğer kitaplarına nazaran beğenmedim çok . Konu çok uzuyor. Birçok isim giriyor romana. Ve bu kadar isme rağmen tat vermedi. Beklentimin altında kaldı.
"...Belki bugün yalnızca daha az "deliyim" fakat biz deli değiliz yaralıyız ve kendi bandajlarımızız.
Şunu bilmelisin ki iyileşmekteyiz ve orada olsaydım sana sıkı sıkı sarılıp şöyle derdim: iyi, iyi, iyi olacaksın.."