Mükemmeliyetçiliğin Psikopatolojisi ve Mücadele Stratejileri
Kusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir?
M. Fatih ŞirazKusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir? Gönderileri
Kusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir? kitaplarını, Kusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir? sözleri ve alıntılarını, Kusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir? yazarlarını, Kusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatınızda yeni bir sayfa açın!
Sonuç itibariyle kusursuza ulaşma yolculuğunda kusurları kabul etmedikçe ilerlemek pek de mümkün olmayacaktır.
NET!
Duygusal açıdan mükemmel olma zorunluluğunuz yoktur dahası böyle bir hali sürekli yaşamanız mümkün değildir. İnsan hayatının bazı dönemlerinde hayal kırıklıkları yaşar ki bu gelişimi destekleyen normal gelişim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Bazı dönemlerinde mutlu olur.
Bazı dönemleri gergin olur..
Sadece bir duyguya odaklanıp o hale sürekli yaşamaya çalışmaktansa İçinde bulunduğumuz duruma uygun duyguları yaşarsanız doğru şekilde ifade edersiniz kendinizi daha rahatlamış hissedersiniz ve huzurlu olursunuz.
Hakikat! Dolu bir alıntı..
Özellikle gençler ve genç yetişkin gruplarda sıklıkla gözlenen beğenilme arayışları, takipçi sayısı, fenomen olma arzuları, gün geçtikçe artmaktadır.
Bireyin benliğinin sanal olarak şişmesine kendini olduğundan daha farklı algılamasına sebep olan bu durum zamanla bağımlılık haline dönüşebilmektedir.
Sınırların olmadığı bir arzuların hakim olduğu bu dünyadaki tatmin arayışları gerçek yaşamın yerine konduğunu farkında olmadan ruhsal problemlerin gelişmesine sebep olmaktadır.
Unutmayın ki zaman kavramı size gerçekliği hissettiren tek boyuttur.
Mesela sosyal fobisi olan biri hayatındaki birçok kazanımı daha en başından kaybetmektedir.
Kişi iş yerinde kendini ifade edemediğinden ya da en basit topluluk önünde sunum yapmaktan bile kaçındığından etkili olabileceği birçok projeden uzak durabilir ve terfi imkanlarını kaçırabilir ya da kişi reddedilme beğenilmeme korkusu yüzünden etkilendiği kadına duygularını açmaz, bu etkileşimi erteler ve hayatı boyunca huzurlu olabileceği bir ilişkiden mahrum kalabilir.
Bu davranıştan vazgeçilmenin yollarından biri insan olarak her zaman bir problemi çözebilme her şeye yetebilme her durumu hazır olma zorunluluğumuzun olmadığını kabul etmek diyebiliriz.
Aslında her zaman her olasılığı hazır olmak gibi bir durum mümkün değildir, hayatta bu kadar fazla değişken varken hepsini kontrol etmek insani bir durumun çok ötesindedir.
Bu sebeple tamamıyla geleceğe yönelik anlamsız detaycı tahminlerle bir şeyleri almak veya biriktirmek yerine daha esnek olmak bulunan zamana odaklanmak gerçek ihtiyaçları temin etmek hem daha kolay hem de ulaşılabilir hedef olacaktır.
Olumsuz duygular vazgeçilmez değildir.
Yeterli gayret gösterilirse ıslah edilebilir ve kontrol sağlanabilir.
Ancak bir kez kontrol sağlanmış olması yeniden mücadele edilmeyeceği anlamına gelmez.
Bu sebeple kendi farkındalığınızı yüksek seviyede tutarsanız bu duyguları harekete geçiren davranışlardan, duygulardan düşüncelerden, ortamlardan uzak durursanız sizin için problem teşkil etmeyecektir.
Kıskançlık aslında kendine güvensizliğin de bir göstergesidir.
İhtiyaçların çok ötesine geçen tüketim çılgınlığına kapılmadan sadece ihtiyaçlarımıza odaklanmak hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımızı korumak için bir zorunluluktur.
Kesinlikle..
İnsanlar hırsları ile kendilerini tüketirken kaybettiklerinin farkına bir türlü varamıyorlar.
Hata yapmaktan korktuğumuz zamanlarda kendinize şu iki soruyu sorun:
Yaptığım hata benim ya da diğerlerinin ciddi sorunlar yaşamasına sebep oluyor mu?
Bu hata telafi edilebilir mi?
ilk soruya Cevabınız hayır ikincisine de evetse büyük olasılıkla yaşadığınız korku gerçeği yansıtmamaktadır, gerçeği yansıtmayan korkularla en etkin mücadele onlarla yüzleşmek ve ısrarla uğraşmaktan geçer.
Günümüzde de korkular doğru zamanda ve yerinde aktive olduğunda bizi koruma özelliğine sahiptir.
Ön plana çıkan duygular kişilik özelliklerini etkilemekte ve gelişme yön vermektedir.
Önemli olan bu duyguların varlığından haberdar olmakla olumsuz olanları yok saymadan uygun ve işlevsel hale dönüştürerek ifade etmek ya da kontrol altında tutmaktır.