Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kutü'l Amare 1916 - Olaylar, Hatıralar, Raporlar

Hacer Kılıçaslan

Kutü'l Amare 1916 - Olaylar, Hatıralar, Raporlar Gönderileri

Kutü'l Amare 1916 - Olaylar, Hatıralar, Raporlar kitaplarını, Kutü'l Amare 1916 - Olaylar, Hatıralar, Raporlar sözleri ve alıntılarını, Kutü'l Amare 1916 - Olaylar, Hatıralar, Raporlar yazarlarını, Kutü'l Amare 1916 - Olaylar, Hatıralar, Raporlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bağdat Valisi Süleyman Nazif Bey azledilerek Irak ve Havalisi Kumandanı olarak görev yapacak Nurettin Paşa atandı. Yeni vali Amare'nin düşmesi üzerine Basra vilayet merkezini Kut'ül Amâre'ya naklederek önlem almak istedi. Tüm müdahalelere rağmen 24 Temmuz'da Nasıriye ve 28 Eylül 1915'te Kut'ül Amâre işgal edildi. 15. 000 kişilik kuvvetle Bağdat'a yürüyen General Townshend komutasındaki İngiliz birlikleri Selman-ı Pak'ta ilerledi. s. 36-37
Umut Karabulut, "Sayılar, Olaylar ve Kişilerle Kut'ül Amâre Kuşatması, 6 Aralık 1915-29 Nisan 1916"
Irak Cephesinde yaşanan gelişmeler 2
Yetersiz Osmanlı kuvvetleri karşısında İngilizler 22 Kasım 1914'te Basra, 9 Aralık'ta Kurna'yı işgal etti. Bölgeyi savunan Miralay Suphi Bey'in 400 askeri İngilizler tarafından esir alınırken kalan 4. 000 askerin ise yarısı Nasıriye'ye ulaştı geri kalan firar etti. Süleyman Askeri Bey Basra bölgesini geri almak için Irak'a gönderildi. Şuayyibe bölgesindeki çarpışmalarda Osmanlı Kuvvetleri mağlup oldu... Mağlubiyeti gururuna yediremeyen Süleyman Askeri Bey bacağından yaralı şekilde sedyede intihar etti. Yerine atanan isim Albay Nurettin Bey oldu.
Sayfa 36 - Umut Karabulut, "Sayılar, Olaylar ve Kişilerle Kut'ül Amâre Kuşatması, 6 Aralık 1915-29 Nisan 1916"
Reklam
Irak Cephesinde yaşanan gelişmeler
Farklı coğrafyalarda savaşacak olan Osmanlı ve İngiliz birlikleri 5 Kasım ve 12 Kasım 1914 tarihlerinde birbirlerine savaş ilan etti. İki tarafın ilk savaşı Irak cephesinde gerçekleşti. 6 Kasım 1914'te İngilizler Şattülarap denilen yani Dicle ve Fırat nehirleri denize döküldüğü bölgede asker çıkardılar ve Basra'yı aldılar. Osmanlı Devleti Savaş öncesi planları cephede önemli harekat olmayacağı için bölgeye gerekli önem vermedi. Osmanlı Devleti'nin planı İngiliz karşısında savunmada kalmak ve İngiliz birliklerini geri püskürtmekti. İngiltere cephesinde ise askeri açıdan hazırlıklı olmaları tarafların birbirine Savaş ilanından önce gerçekleşti. 29 Ekim 1914 tarihinde zayıf Osmanlı Kuvvetleri karşısında 500 İngiliz askeri Bahreyn'e çıktı takviyeler de devam etti. 2 Ağustos 1914'te seferberlik ilan edilerek Bağdat'ta "Irak ve Havalisi Komutanlığı" adında 38. Tümen oluşturuldu. Bu Birlik daha sonra Osmanlı genelkurmay'ın bölgeye harekat sahası olarak görmemesi ve İngiliz saldırısına ihtimal vermiyor olması nedeniyle I. Dünya Savaşı başladıktan sonra azalarak bazı birlikler bölgeden çekildi.
Sayfa 34 - Umut Karabulut, "Sayılar, Olaylar ve Kişilerle Kut'ül Amâre Kuşatması, 6 Aralık 1915-29 Nisan 1916"
İngiltere'nin Bölgeye yönelik faaliyetleri
İngiltere sadece petrol açısından değil askeri ve jeostratejik açıdan bölgede etkilidir. Önemli sömürgesi olan Hindistan'ın rotası Basra Körfezinden geçmekteydi ve bu yol İngilizlerce kontrol edilirse Hint ticareti açılacaktır. Ayrıca bölgedeki kutsal mekanlar İngilizlerin İslam tebaasına yönelik politika geliştirilmesinde işe yarayacaktır. Örnek vermek gerekirse I Dünya Savaşı içerisinde pek çok savaşta yararlandıkları Hint Müslümanları açısından önemli Irak'taki Abdulkadir Geylani kabri önemli bir kutsal mekandı. Ayrıca İngilizler Irak üzerinden İran'a ulaşarak Ruslarla birleşip Osmanlı ordularının Hindistan'ı tehditlerinin önüne bir set çekecekti. s. 33-34
Umut Karabulut, "Sayılar, Olaylar ve Kişilerle Kut'ül Amâre Kuşatması, 6 Aralık 1915-29 Nisan 1916"
Türk Petrol Şirketi
İngiltere'nin Irak'a yönelik politikalarının geliştirme kaynağı bölgenin zengin Petrol yataklarına sahip olmasından ileri gelir. Yalnızca Irak değil Hicaz bölgesinde kontrol altında tutmaya yönelik ekonomik ve diplomatik gelişmeler içinde olmuştur. İngiltere ve Almanya arasındaki dünyanın diğer bölgelerindeki sömürge rekabeti Ortadoğu'da petrol imtiyazı şeklinde gelişti. Almanya Bağdat demiryolu projesi ile bölgede etkinlik göstermek isterken İngiltere Musul'dan Basra'ya yani Irak'ın genelinde Petrol tekelini elinde tutma niyetindeydi 19 Mart 1924'te tarihinde taraflar arasında Turkish Petroleum Company kuruldu. Hisse dağılımı %50 D'Archy Grubu, %25 Deutsche Bank, %25 Anglo-Saxon Petroleum Company (Royal-Dutch Shell) olarak belirlendi. 28 Haziran 1914 tarihli padişah iradesi Irak'taki Petrol yataklarını işletme hakkını bu şirkete verdiyse de I. Dünya Savaşı imtiyazın işlerliğini olanaksız kılmıştır.
Sayfa 33 - Umut Karabulut, "Sayılar, Olaylar ve Kişilerle Kut'ül Amâre Kuşatması, 6 Aralık 1915-29 Nisan 1916"
Kut'ül Amâre Zaferi okul müfredatı veya bilimsel araştırmalarda hak ettiği değeri görmemiştir. Bu zaferi karşılaştırmalı değerlendirme çalışmaları son zamanlarda başladı.
Sayfa 20 - İlber Ortaylı, "Kut'ül Amâre Zaferi"
Reklam
Kut'ül Amâre Zaferi sonrası İngiltere
Britanya kamuoyu orduya cephe alarak sıkça söylenen "sur lions lead by donkey" aslanlarımız eşekler tarafından yönetiliyor sloganı bu atmosferde belirdi. Yenilginin orduya verdiği izlenim bugün dahi İngiliz tarih yazımında temizlenmeye çalışılmaktadır.
Sayfa 20 - İlber Ortaylı, "Kut'ül Amâre Zaferi"
Townshend komutasındaki İngiliz ordusu Osmanlı kurmay sınıfının strateji ve taktikleri karşısında çaresiz kaldı. İngilizlerin moral ve motivasyonunu bozan bir diğer olay ise Müslüman Hintlilerin karşı tarafa geçmesiydi. İngiltere üçyüzyıllık imparatorluk tarihi boyunca I. Dünya Savaşında olduğu gibi dört yıllık kesintisiz savaşta yer almadı. Deniz gücü ve donanması açısından güçlü olan İngiltere karşısında rakip yoktu. Bu açıdan bakıldığında kara harbine dönüşen bu savaştaİngiltere kara kuvvetleri açısından yetersizdi. Britanya aynı anda cephe savaşları ve Avrupa savaşları gibi savaş geçmişi olan bir ülke olarak ağır bir yük almıştı. Süveyş, Gazze-Filistin, Irak cepheleri Britanya için ağırdı. Tüm bunlara Kut'ül Amâre mağlubiyet ve esareti eklenince morali ziyadesiyle bozuldu. s. 20-21.
İlber Ortaylı, "Kut'ül Amâre Zaferi"
Zafer'in anlaşılmasındaki en önemli mesele Kut Kalesi'nin Aralık ayından itibaren içinde bulunduğu durumdan haberdar olmaktır. Kut burnu üzerinde nüfusu o tarihte altı binlik bir kale vardır. Kalenin en önemli özelliklerinden biri ulaşım imkanı kolaylıkla sağlanabilmektedir. Kalenin bu konumu savunma, kale hücumu ve kuşatma açılarından avantajdı. Üstelik İngiliz ordusu asker sayısı, silah gücü ve sağlık hizmetleri bakımından Türk Ordusu'ndan üstün konumdadır. İngilizler Kalenin içine çekilerek kapandılar ve bu durum kuşatmanın tarihini uzattı. Kale içindeki İngilizler arasında kıtlık noktasına varacak düzeyde iaşe sorunu ortaya çıktı. Bununla birlikte kalenin genel durumu, kuşatma cıların direnci, kale komutanların inadı, ve savaşın uzaması gibi tüm bu gelişmeler Britanya açısından olumsuzdu. Tüm bunların yanında Albay Nurettin Beyin General Townshend'e yolladığı "Teslim Ol" çağrısı reddedildi. s. 16-17
İlber Ortaylı, "Kut'ül Amâre Zaferi"
Kût'ül Amâre coğrafyası
Sasani İmparatorluğunun başkenti olan Ktesifon ya da Medâin denilen antik harebelerin yanında, Selman-ı Paktın oradadır. Selman-ıPak ile Kut'ül Amâre mesafesi 27 km'dir ve en ilkel araçlarla bile günlük ulaşılabilecek mesafededir. Şehirin diğer ulaşım olanakları arasında yer alan nehir ve karakolu ile Basra'ya yakındır. İşte bu coğrafi konumu savaşın kaderini belirledi. Çünkü askeri, bürokratik ve insan kaynakları açısından İngiliz İmparatorluğu'nun zengin mıntıkasına yakın olmanın karşılığında Osmanlı Devleti'ne askeri ve idari açıdan uzaktı.
Sayfa 13 - İlber Ortaylı, "Kut'ül Amâre Zaferi", Yay. Haz: Mehmet Yaşar Ertaş, Hacer Kılıçaslan, Kronik Kitap, 6. Baskı, İstanbul, 2020.
122 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.