Küvetteki Adam

Tuna Yukay

En Eski Küvetteki Adam Sözleri ve Alıntıları

En Eski Küvetteki Adam sözleri ve alıntılarını, en eski Küvetteki Adam kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Komodinin üzerindeki aynada yüzümü görebiliyordum. Sapsarı kesilmiştim. Cesaretle çaresizlik arasındaki o donuk ifadeye sahiptim. Yazık, öfkelenmek, hınçla birlikte cesaretimi toplamak için yüzümü son bir kez görmek istemiştim fakat aynada gördüğüm zavallı et yığınına kızamıyordum. İyi veya kötü hiçbir düşüncem yoktu onun hakkında.
Budalanın teki değilse sadece bir kere dışarı baktığında sonraki, bir sonraki ve ondan sonraki günlerin, koşuşturmaca, huzursuzluk, kin, nefret, tükenmişlik içerisinde eriyip gittiğini anlayabilirdi insan. Bugüne kadar öfkelenmek için daha güzel bir bahanem olduğunu da hatırlamıyorum.
Reklam
doğru veya değil ama kesinlikle muazzam
Hepsinin dilinde ölüm vardı. Davaları için öldürmeyi kolayca kabul etmişlerdi. Bunu cesaret sayıyorlardı. Ama başka birini öldürme fikri, dolayısı ile başka biri tarafından öldürülmek fikri bende cesaretten çok aşağılık bir his uyandırıyordu. O zamana kadar yaşadıkların, birikimlerin, hayallerin, umutların, kısaca sana ait ne varsa hepsi senin
Gücümü son kez toplayıp bıçağa yüklenecekken çelikten daha keskin bir arzu uyandı bende. Durdum. İlk başta anlamsız gelen bu arzunun sinsice planlandığını sonradan anlayacaktım. Çünkü şiddetine rağmen ilk bakışta oldukça sıradan bir arzu gibi gelmişti bana. Çay içmek istiyordum. "Çay!" diyordum. "Bir bardak demli çay. Ne olur!" Kanım, etim, en kuytuya sıkışmış hücrelerim bile çay istiyordu. "Şimdi ölmek değil, çay içmek istiyorum!"
altın kaplanmış günahlar
Her şeyden vazgeçmiş gibi duran ayı, oynatıcısının gayretine ve defin tınılarına ilk başlarda tepki vermedi. Adam tekerlemesini daha yüksek sesle söylemeye, defe daha güçlü vurmaya başladı. Neden sonra burnundaki halkayı da çekiştirmeye başlayınca hayvan inleyerek arka ayaklarının üzerinde doğruldu. Kalabalık hep birlikte alkış patlatıp gülüşmeye başladı. Bense bir türlü zihnimdeki resimle gördüklerimi örtüştüremediğim için tepki verememiştim. Masalsı bir şeyler olmalıydı seyrettiklerim. Ama gerçek... Anlayamıyordum.
belirsizliğe sempati?
Neticede beni içinde bulunduğum hale sürükleyen şey belirsizlikle birlikte gelen korkuydu. Etrafımı izlerken, bazı sersemlerin ağzından bu belirsizliklerin yaşamı katlanılır kıldığı safsatasını çokça duydum. Zavallılar, bu düşüncelerinin çöpüne kadar hazmettikleri Stockholm sendromundan başka bir şey olmadığını göremiyorlar. Ben gördüm de ne oldu, o da ayrı bir konu. Olan biteni fark etmiş olmak, maalesef insanı bir süper kahramana dönüştürmüyor.
Sayfa 23 - Stockholm sendromu, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle olası diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması olarak özetlenebilecek psikolojik durumu anlatan bir terimdir.Kitabı okudu
Reklam
267 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.