Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç Gönderileri

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç kitaplarını, Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç sözleri ve alıntılarını, Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç yazarlarını, Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Zavallı çocuk, müneccimlerin hesap ederek çarpacağını haber verdikleri kuyruklu gök yıldızını artık unuttu... O şimdi talihinin garip bir tesadüfüyle onun heveslerinin altına serilmek için tam bir teslimiyetle, işte geçeceği yol üzerine uzanmak için o aşk yıldızını bekliyordu. Acaba bu aşk gecesinde biçare İrfan cidden paramparça olacak mıydı?"
Sayfa 176Kitabı okudu
"Biçarenin aşktan yana talihi yoktu. Şimdiye kadar hakikat şeklinde görünen bir sevgiliden yüzü gülmemişti... Artık bu hayalle, bu kuruntudan ibaret sevgiliyle yetinmeye, bununla mutlu olmaya uğraşacaktı."
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
"Ayrı ayrı ırktan olanlar arasında değil aynı millet içinde, hatta aynı aile fertleri arasında bile ne derece ayrılıklar, ne kadar açgözlü menfaatler hüküm sürdüğü ortaya çıktı... Meğerse âdemoğlu hileden ibaretmiş..."
Sayfa 107Kitabı okudu
"Bugüne kadar hiçbir kadın tarafından sual sorulmaya tenezzül edilmeyen bu zavallı kalbimde ateş almaya elverişli öyle bir sevda cevheri var ki işte bilmeden siz ona dokundunuz... Bu sevda tabirini affediniz... Kabahat bende değil... Bu coşan ben değilim... Aşktır... Tabiattır..."
"İrfan kendine eş olabilmek için el ele vererek gençliğinin aşk dolu hayalleri içinde altın yaldızlı ufuklara doğru beraber uçacak bir melek arıyordu. Onu nerede bulacaktı?"
"Bir bahis üzerinde derinlere daldıkça o bahsin zihindeki eski berraklığı da kaybolur. Tamamen manaların karanlığı içinde kalır. Gide gide en sade kelimelerin bile manalarını anlayamayacak hale gelir. Mesela işte manası en basit olan bu "sade" tabiri öyle bir niteliktir ki bunu kullanırken kendimizi manasını biliyoruz sanırız. Hâlbuki hiç de öyle değildir. Sade ne demektir? Acaba şu kâinatta bunun manasına uyacak bir zerre bulunabilir mi?"
Reklam
Beyefendi;hemşireniz, valideniz akşama kadar evde nasıl vakit geçiriyorlar, hiçbir gün bunu düşünmek zahmetine katlandınız mı? Hayır... Hayır... Bin kere hayır... Tekamül kanununa dair kafa yordunuz... Darvinizm'i tetkik ettiniz. İrade'i cüz'iye meselesi için yoruldunuz. Cazibe kanununu, fizikte Carno prensibini düşündünüz... Size bu kadar uzak olan şeylere zaman harcadınız... Fakat size bu kadar yakın bulunan valide ve hemşirenizin evdeki hayat tarzlarının sıhhati üzerine olacak tesirleri hiç aklınıza getirmediniz... Çünkü onlar adettten o tarzda ömür geçirmeye mahkumdur, dediniz... Artık ötesini düşünmediniz... Niçin?..
Sayfa 116Kitabı okudu
• Siz sizi bu tan ile cehalet ve geriliğe bağlayan fikirlere yaslanmış ve onlara yapışmışsınız... Sizi aydınlatmaya çalışanların Taze, yeni ve güzel telkinlerini adeta cinayet sayıyorsunuz. • Duyduğunuz her yeni fikre kızmayınız. Onları iyi niyetle kabul edebilmek için idrak sahibi olmaya çalışınız. • Meğerse bir kız için dama çıkmak pek ayıpmış... Bu memlekette kızlar için ayıp olmayan ne var acaba?... • Niçin endişe etmeli ? Şu dünyada erilen başka ne var ? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
"Sevilen bir hayal insanı bu hale getirirse bir hakikatin ateşine nasıl yürek dayanacak?.."
Sayfa 136Kitabı okudu
En büyük hastalık...
"Beşeriyetin en büyük hastalığı kendini kemiren hastalıkların cidden tedavisine uğraşmaktan çok daima tehlikeyi hakiki derecesinden aşağı göstermeye çalışmak illetidir."
Sayfa 142 - İrfan GalipKitabı okudu
Reklam
Bu âna kadar gördüğümüz numunelere bakılırsa "hak"ı kuvvetin doğurduğu anlaşılıyor. Kuvvetli olan haklı oluyor. O derecedeki âcizlere, zayıflara hakkı en kuvvetli olan kimse o dağıtıyor. Kuvvetlinin reyi hak oluyor. Bir zayıf, kuvvetlinin reyini hak olarak kabul etmek mecburiyetinde bulundukça hürriyet, adalet sağlanmış olmaz. O kuvveti imkân derecesinde herkese dağıtmanın yolunu bulmalıdır...
Sayfa 54
196 syf.
10/10 puan verdi
Enis Baturun önsözüyle, yazarından okuduğum ilk roman. Eser 1910 yılında Kuyruyıldız Halleyin dünyaya çarpacağı varsayımlarından yola çıkarak güzel bir aşk romanı sonuyla bitirilmiş. Toplumun felaketlerden nasıl bir tavır takındığının bu güzel esamesi, hala günümüzde mevcut malesef. Yazar hem toplumu, hem de kadınların toplum içindeki yerlerini eleştirmiş eserinde. Adetlerin ve geleneklerin kadınları nasıl ikinci plana ittiğini ve bu konuda toplumun nasıl reflekslerde bulunduğunu, bu arada da aydın kesimin kadınların bu durumuna nasıl sessiz kaldığını bize sözcükler arasında sunuyor yazar. Yazar bu arada kendi eserine de önsöz yazarak içeriğinden güzel bir numayiş sunmuş okura. Eseri güzel bir gizle ilerleten yazar okurun bilincini merak duygusuyla eserin bitimine kadar canlı tutması da yazarın bir başka mahareti. Biraz komik, biraz trajik biraz da ders niteliği taşıyan bu güzel eserin günümüzde de geçerliliğini koruyan toplumsal sorunların kökenine inmesi esere farklı bir tat katmış. Eserin başında gülüp sonunda düşüncelere gark edilmek güzeldi doğrusu.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Kırmızı Kedi Yayınları · 201517,3bin okunma
Her hazana birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok olacaklar. Bu değişmez, umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
Sayfa 191 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Ölüm ne kadar muhakkak olsa insan yine kurtuluş çaresi aramaktan kendini alamıyor. Meğerse can pek tatlı imiş... Hayata bağlılığımızın derecesi böyle ümitsizlik zamanlarında belli oluyor.
Sayfa 121 - Kırmızı Kedi Yayınevi
İtirafı müşkül olan hakikatlerin saklanması daha müşküldür...
Sayfa 99 - Kırmızı Kedi Yayınevi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.