Lacan, yoksunluğu öznenin ihtiyaçlarından birini doyurmaya elverişli gerçek nesnenin eksikliği olarak değil, öznenin sevgi talebinde deneyimlediği eksiklik olarak nitelendirir. Özne ihtiyaçları doyduğu halde bu sevgi talebini tatmin edilmemiş olarak deneyimleyebilir; dahası birinin sevgi talebine cevap vermekten sakınmak için ihtiyaçlaını tatmin etmek alışıldıktır.
"İnsanın yapıcı, yaşamsal çatlaması" vardır [Écrits, 116]. Bu aynı zamanda, insanın doğayla olan ilişkisinin "organizmanın bağrında kimi çatlama tarafından değiştirilmiş, temel bir Uyuşmazlık" olarak gösterildiği kültür ve doğa arasındaki bölünmenin çatlağıdır [Écrits, 96].