Gerçekten çok inatçısın Eylül. Denizin dalga sesleri esen rüzgarın tatlı esintilerini kaçmaktaydı. Sarf ettiği sözlerinden ötürü kızgınlıkla soğumaya çaydan bir yudum almıştı genç adam. Onu sessizce süslerken bile ne kadar etkileyeci ve dikkat çekici olduğunu düşünüyordu. Kızgın yüz kasları mükemmeliyetiyle tam karşısındaydı. Her zaman yanan lacivertlerinde meşaleler hakimdi. Sadece kendisiyle konuşurken ışıltılara dönüşüyordu.