Laiklik Ruhuna Fatiha
Uğur MumcuLaiklik Ruhuna Fatiha Sözleri ve Alıntıları
Laiklik Ruhuna Fatiha sözleri ve alıntılarını, Laiklik Ruhuna Fatiha kitap alıntılarını, Laiklik Ruhuna Fatiha en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eskiler camiye, kışlaya, mektebe siyaset sokulmaz derdi...
Yobazlık, bağnazlık bir çeşit değil ki bin çeşit.
Atatürk'ün heykellerini diktiler. Düşüncelerini yok ettiler.
Din ticareti ile meşgul olanlara bakın, hemen hemen hepsi milyarder. Yalnızca Türk lirası ile milyarder değil bunlar, dolar milyarderi, mark milyarderi olmuşlardır birçoğu.
TKP, "Kürdistan" adını taktığı yörelerdeki silahlı eylemlere arka çıkıyor. Kürtlerin, Türkiye Cumhuriyeti topraklarından ayrılması tezini savunuyor. Parti 5. Kongresi'nde bu konuda kararlar alınıyor. Genel Sekreter Haydar Kutlu'nun TKP'nin 64. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşma tam bir etnik kışkırtıcılığı yansıtıyor.
Bizler, "Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" insanlar olarak, alnımız açık ve dimdik, Kuvayı Milliye ruhu ve coşkusuyla, "Sovyet uşaklığı" ile "Amerikan uşaklığı" arasında hiçbir fark görmeyiz. Din sömürüsü ve ticaretine dayalı "Arap muhipliği" ile "Humeyni gericiliği" arasında da hiçbir fark görmediğimiz gibi!
Bağımsızlık bir kişilik sorunudur. Kişi kendi aklı ile düşünemezse, kişi akıl yerine dogmalarla düşünmeye alışmışsa bu, dünyada olup bitenleri nasıl anlar, nasıl kavrar?
"Yobazlık ve bağnazlık" bir çeşit değil ki... Bin çeşit"
Atatürk, 30.8.1925 günü Kastamonu'da kadın giyimi konusunda şunları söylemiş . . Bu sözleri , "Atatürk inkılapçısı" olduklarını ileri sürenlere saygıyla sunuyoruz:
- Bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başına bir bez veya bir peştamal veya buna mümasil (benzer) bir şeyler takarak yüzünü gözünü gizler veya yanından geçen erkeklere
Türkiye'de demokrasinin ve rejimin geleceği, Ortadoğu olaylarına bağlıdır. Suriye'si, Irak'ı, İran'ı, İsrail'i ve her an patlamaya hazır bir barut fıçısı gibi Beyrut'u ile Ortadoğu, yeni yeni kargaşaların habercisidir. Ortadoğu, yıllardır "iki dünya jandarmasının", ABD ve Sovyetlerin bir satranç tahtasına dönmüştür. Öyle ki bu satranç tahtası üzerinde iki büyük devlet, yalnızca satranç oynamıyorlar: Aynı zamanda bilek güreşi de yapıyorlar.
TBMM'de cami yapılması, hiç şüpheniz olmasın, yeni bir
din sömürüsü kaynağı olacaktır.
"Kürtçülük" ve "gericilik", her dönemde, büyük devletlerce kullanılmıştır. Dün, gericilik Kürtçülüğe nasıl bir maske ve kalkan olarak kullanılmışsa; bugün de aynı Kürtçülük, bu kez Marksistlik ve Leninistlik maskelerini kullanıyor.
Laiklik, din duygularının ve dince kutsal kavramların siyasal amaçlarla kullanılmasını önlemek için var olan bir ilke ve güvencedir. Bu güvence bir kez yok edilirse, din siyasetin, siyaset de ticaretin aracı olur.
Üçüncü konu, Türk Ceza Yasası'nın 163'üncü maddesidir.
Önce maddeyi, her bir sözcüğün üzerinde durarak ve düşünerek okuyalım:
- Laikliğe aykırı olarak, devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla cemiyet tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse, sekiz yıldan on beş yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
İmam-Subay!
TBMM Milli Eğitim Komisyonu, harp okullarına giriş koşullarını
düzenleyen yasa tasarısını göruşürken verilen bir değişiklik
önergesi ile imam-hatip okullarını bitirenlerin harp okullarına
girişlerine engel olan madde değiştirilmiş
Bu değişiklik TBMM tarafından da uygun görülürse,
harp okullarına önümüzdeki ders yılından başlayarak
22 Ocak 1993 Gözlem - Cumhuriyet
Atatürk'ün heykellerini diktiler. Düşüncelerini yok ettiler.