"Biliyorum ki kötülüğün gücü sonunda sahibine dayanır. Kötülüğün sınırları o kadar geniştir ki, gün gelip içine sahibini almamazlık edemez. Kendi kötülüğüyle baş edebilen hiç kimseyi tanımadım, tanımıyorum. Mutsuzluğun kötülükle çok yakın ilişkisi olduğunu da biliyorum."
Her şeyi öylesine yitirdik ki... Bir daha dönmemecesine. Belki de her şey geçmişte kaldı. Bir daha yaşanamayacak olan o şey. Biz işte onu yitirdik. Her şey boşlukta şimdi.
Seni unutup da serapları, suretleri, türküleri sevmek istemem. Ben seni sevmek isterim. Olduğun gibi seni. Görerek, işiterek, dokunarak, seninle birlikte yaşayarak sevmek, isterim.
Anlatsam inanmazlar oğul, masal derler; masala inanmazlar, masalı yalnızca dinlerler, sanki hakikati bilirmiş gibi, sanki hakikatin sırrına ermiş gibi,
masala inanmayan gerçeğe inanır mı?