Lancelot
Walker PercyEn Eski Lancelot Sözleri ve Alıntıları
En Eski Lancelot sözleri ve alıntılarını, en eski Lancelot kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadom'da yaşıyoruz. Tanrı ya vardır ya yoktur. Eğer varsa Sadom'a daha fazla hoşgörü göstermeyecektir. Eğer Tanrı yoksa buna hoşgörü göstermeyecek olan Tanrı değil ben olacağım.
Sayfa 225Kitabı okudu
Özgürlük sadece başka bir adıdır, kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış olmanın.
Özgürlük sadece başka bir adıdır, kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış olmanın.
Öyle alçaldı ki, hiçbir yol kalmadı
ruhunun kurtuluşu için, ona
kaybolmuş halkı göstermekten başka.
Bunun için ziyaret ettim ölüler diyarını...
Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Çağın niteliği: korkunç şeylerin olması ama işin içinde hiçbir "kötülük" bulunmaması.
Sayfa 122 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Dünya delirmişti, dedi deli adam hücresinde..
Öyle alçaldı ki, hiçbir yol kalmadı ruhunun kurtuluşu için, ona kaybolmuş halkı göstermekten başka.
Bunun için ziyaret ettim ölüler diyarını...
Herkes içkinin dehşetinden söz ediyor;yeterince gerçek bunlar ama hiç kimse güzelliklerinden söz etmiyor. Senin Tanrın bize şarabı verdi ve güzel partiler düzenledi, değil mi? Yarı sarhoş olduğumda, her şeyi hatırlayabiliyorum, her şeyi olduğu gibi ve eskiden olmuş olduğu gibi görebiliyorum, taşıdığı hüzünlerden ziyade güzelliği.
Hayır, esrar bu değil. Esrar burada ve şimdide yatıyor. Esrar şu:İnsan kendisiyle ne yapmalıdır? Yaşın ilerledikçe zamanın sana oynadığı oyunun ve eğer bu konuda bir şeyler yapmazsan, zamanın akışının, geçmişin korkunç banalliğinin, saf geleceği sinsice gasp etmesinden başka bir şey olmadığının farkına varmaya başlıyorsun. Geçmiş, bir teyp gibi geleceği yutuyor, saf olasılığı banalliğe dönüştürüyor. Şimdiki zaman, teybin kafası, zamanın ağzı.
Ama görmüyor musun, öğrenmek zorundaydım. İşte orta yaşlarımın başındaydım ve dünyadaki en temel soruyu yanıtlayamıyordum. Hangi soru mu? Şu: insanlar davrandıkları ve hatta göründükleri kadar iyi midirler yoksa bir kez kapı kapandığında her şey rezillik midir?
O yüzden kesin olarak öğrenmek niyetindeydim. En kötüsünü bilmekten daha da kötü bir şey vardır. O da bilmemektir.
Dayanamadığın bir şeyle nasıl yaşarsın? Bağırsaklarına bir kılıç girmişken nasıl rahat edersin? Bir çözüm hatta kurtuluş beklemiyordum. Sadece biraz mesafe istiyordum: İnsan bununla nasıl yaşar. Bir ayyaşın ayyaş olmakla ya da bir dolandırıcının dolandırıcı olmakla yaşadığı gibi mi? Hiç sorun değil! İkisine de gıpta ediyordum. Ama bu! Bununla nasıl yaşarsın, iğneye geçirilmiş bir hamam böceği gibi acıya saplanmış bir halde? İlaç bunu yapıyordu: Daha önce, acının bir parçasıydım, ondan kaçış yoktu. Şimdi biraz mesafem vardı. Acı hala oradaydı ama ben biraz ötede duruyordum. Çözülecek bir problem haline geldi artık. Hımm, acı konusunda ne yapmalı? Kim bilir, bir çözüm bile olabilir.
İnsan kendisiyle ne yapmalıdır? Yaşın ilerledikçe zamanın sana oynadığı oyunun ve eğer bu konuda bir şeyler yapmazsan, zamanın akışının, geçmişin korkunç banalliğinin, saf geleceği sinsice gasp etmesinden başka bir şey olmadığının farkına varmaya başlıyorsun. Geçmiş, bir teyp gibi geleceği yutuyor, saf olasılığı banalliğe dönüştürüyor
Sayfa 94 - Ayrıntı Yayınları, 1. basım, 2010, İstanbul, Çevirmen: Suzan Aral AkçoraKitabı okudu
“Öyle alçaldı ki, hiçbir yol kalmadı
ruhunun kurtuluşu için, ona
kaybolmuş halkı göstermekten başka.
Bunun için ziyaret ettim ölüler diyarını...”
PURGATORIO
“Manzara ne kadar olursa, o kadar çok iey görebildiğini fark ettin mi? Yaşlı hanımların pencereden dışarıyı seyrederek yıllarca nasıl oturabildiklerini ilk defa anlıyorum.”
Sayfa 9Kitabı okudu
“Aklımı kaçırmış ve bir şeyleri hatırlayamıyor değilim; daha ziyade, geçmiş hatırlanmaya değer görünmüyor bana. Öyle çok çaba gerektiriyor ki. Her şeref müthiş bir çaba gerektiriyor ve bu zahmete pek değmiyor.Küçük hücremde kalıp küçük manzarama bakmak dışında kalan her şeyi kastediyorum.”
Sayfa 10Kitabı okudu