Kahramanımız Lazzaro Sant'Andrea'nın kendi iç hesaplaşmaları bizi kitap boyunca yalnız bırakmıyor. Öyküde bir cinayet var, kahramanımız da bunu araştırıyor. Bu yönüyle bir polisiye bekliyorsanız yanılırsınız, çünkü, dedik ya, bu bir psikolojik roman. Lazzaro'nun bağları da çok belirsiz. Geçmişi ile, bulunduğu ya da yaşadığı yer ile, diğer karakterlerile, tanıştığı kadınlar ile bağlarını anlayamıyorsunuz. İlişkilerinde, hislerinde hep bir yarım kalmışlık var.
Tam bir inceleme olmaktan ziyade verdiğim düşük puanı savunurcasına eleştiri yazmak sanırım niyetim. Spoiler vermekten kaçınarak bir kaç şeyden bahsedelim. Öncelikle kitap oldukça karanlık ve belirsiz. Evet, yeraltı edebiyatının çoğu kitabı gibi karanlık olması şaşırtmıyor, ama, öyküye hizmet etmeyen bir belirsizlik hakim olması rahatsız edici.