Leonardo için, gerek iki inançlı, gerek inançsız Perugino cahildi, çünkü net bir kavram yerine belli belirsiz bir hisse itibar ederek konuşuyorlardı. Her şeyden önce bilmek gerekiyordu; gerçek bilgi, deneyimin ürünü olduğu için, yalnızca yeryüzünü değil, bütün evreni araştırmak gerekiyordu: Demek ki, önce araştırma geliyordu, sonra inanç.