"Zira böyle tek başına, kimsenin olmadığı, geniş tepeli ağaçların içeri baktığı aydınlık, yüksek tavanlı gürültüsüz odada sevdiğini hayal ederek yatmak güzel. Her şeyi rahat rahat gözden geçirmek, sessizce sevdiğinin hayalini kurmak, görev ve sorumluluklardan kurtulmak, gözlerini kapatığında yani başına gelen hayaliyle baş başa kalmak... Aşkın belki de bu soluk, karanlık hayallerden daha güzel anları yoktur."
Sayfa 45