Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları

Afet İnan

M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları Gönderileri

M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları kitaplarını, M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları sözleri ve alıntılarını, M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları yazarlarını, M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu kadın meselesinde cesur olalım. Vesveseyi bırakalım... Açılsınlar onların diğamlarını ciddi ulum ve fünun ile tezyin edelim. İffeti, fenni sıhhi surette izah edelim. Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede ehemmiyet verelim. Sonra şahsi irtibata gelince, tabiat ve ahlakımıza muvafık karı arayalım ve onunla şurut-i izdivaciyemizi açık ve kat'i kararlaştıralım. Ona, riayette kusur edince, onun icabatını yapalım. Kadın da böyle hareket etsin.
3 Temmuz Çarşamba (1918)
Yemekten sonra salona geçtim. Dört koltuklu bir masa önünde oturdum. Çok kalabalık vardı. Otelin üç salonu da açıldığı halde garsonlar şurdan burdan buldukları masaları, sandalyeleri getirerek otelin misafirleri için hazırlıyorlardı. Ben, bu dar vaziyette tek başıma dört koltuğu âtıl bırakıyordum. Otel misafiri olmadığım halde buna hakkım varmıydı? Biri gelip bana - Efendi, sizin burada oturmağa hakkınız yoktur. Oturmak hakkını haiz olanlar ayakta kalıyorlar ... dese ne cevap verebilirdim! ... Hemen kalkıp gitmek ve bir daha bu otele gelmemek hatırıma geldi. Fakat Madam Cemal Paşa ve rüfekası ve Emin beyle hiç olmazsa vedalaşmak istiyordum. Bir de yarın akşam için de bir masa emretmiştim. Hattâ doktor Vermer'i davet etmiştim. Hülâsa bir sıkıntı, bir üzüntü, bir garabet bütün benliğimi istilâ etmişti. Bir noktayı halletsem sanki müsterih olacaktım.
Reklam
7 Temmuz 1918 Pazar
Velhasıl netice: Bu kadın meselesinde cesur olalım. Vesveseyi bırakalım... Açılsınlar onların dimağlarını ciddi ulûm ve fünûn ile tezyin edelim. İffeti, fenni sıhhi surette izah edelim. Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede ehemmiyet verelim. Sonra şahsi irtibata gelince, tabiat ve ahlakımıza muvafık karı arayalım ve onunla şurût-i izdivaciyemizi açık ve kati kararlaştıralım. Ona, riayette kusur edince, onun icabatını yapalım. Kadın da böyle hareket etsin!..
Genç bir zabit olan Enver, Avrupa Türkiyesi'nin kaybının bir neticesi olan donuk dönemden faydalanarak, Harbiye Nazırı olarak Osmanlı ordusunun başına geçti. Orduya ilk ve en büyük hizmeti, orduyu o eski kumaş parçalarından kurtarması olmuştur. Aklın eline geçtikten sonra, ordu öylesine çabuk çehresini değiştirdi ki, Çanakkale'de İngilizleri yenerek, Galiçya'da Avusturyalılara yardım ederek, Makedonya ve Romanya'da müttefiki ordularla müzafferane işbirliğinde bulunarak, kıymetini çabucak göstermede gecikmedi.
Doktor gıda meselesini tayin ederken ekmek mevzuubahis oldu. -Tabi beraberinizde un getirdiniz... dedi. -Hayır, dedim. -O halde, burada ekmek bulamayacaksınız. Çünkü burada yalnız yerlileri hükumet iaşe etmek mecburiyetindedir. Ecanibi değil. -Öyle ise doktor, benim burada oturmaklığıma imkan yoktur. Hemen yarın memleketime avdet edeyim. Bizim memleketimizde ecanib yerlilerden daha çok istihlakatta bulunmaktadır. Ben de hükumetim nezdinde ecanibe ekmek verilmesine mümanaati edeyim. Neticede doktor bizzat un veya ekmek bulmayı deruhte etti.
Mebruke Hanım'ın İctihadı Seyfi Beyin refikası Mebruke Hanım diyor ki, -Bütün genç kızlarımız biraz fazla tahsil ve terbiye gördükten sonra validelerini beğenmiyorlar. Onları adi görüyorlar. Ben buna çok kızarım. Bence valideler, kızlarını kendi seviyelerinden fazlaya çıkacak mertebede tahsile devam ettirmemelidirler. Varsınlar cahil kalsınlar... - Dedim ki, Hanımefendi! Bu pek tabiidir. Yüksek seviyede olan, kendi seviyesinden irfanen dûn olanı beğenmez. Fakat bu hal haddizatında şayan-ı takdir ve teşvik görülmek lazım gelmez mi? Her yeni yetişen kendinden eskisini beğenmeyecek kadar yükselirse, o zaman, ancak o zaman ensal-i atiye yekdiğerinden kademe kademe yüksek seviyede bir silsile-i aliye vücuda getirebilir ki, terakki-i beşerin gayesi de budur. Onun için genç kızlarımızı ve genç erkeklerimizi fikren, ilmen maziye bağlı bırakmak, muayyen bir geri hududunun ilerisine geçmesine mümanaat fikrini tercih etmeyelim ve nazar-ı dikkat ve infialinizi mucip olan bunlar yalnız bizde değil, her millette böyledir.
Reklam
Neden ben bu kadar yıllık bir yükseköğretim gördükten, uygar yaşamı ve toplumu inceledikten ve özgürlüğü elde etmek için hayatı ve yılları harcadıktan sonra neden cahiller seviyesine ineyim? Onları kendi dereceme çıkarırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar
''Savaşta kuvvetten ziyade, kuvveti amaca uygun sevk ve idare etmenin önemli olduğudur'' Mustafa Kemal Atatürk
Muvaffakiyetlerde gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe mukavemet etmek lazımdır.
Atalarımızın, Osmanlı erkeklerinin evlenme yöntemi, kibirli erkeklerin tercih edeceği bir tarzdır.
704 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.