Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları

Afet İnan

M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları Gönderileri

M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları kitaplarını, M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları sözleri ve alıntılarını, M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları yazarlarını, M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kemal'in Nisan 1915'te Kemalyeri'nden verdiği emir şudur: ''Benimle beraber burada muharebe eden bilcümle askerler kat'iyyen bilmelidir ki, uhdemize tevdi edilmiş namus vazifesini tamamen ifa etmek için, bir adım geri gitmek yoktur.
"Albay Mustafa Kemal beş ay önceki düşmanın ilk karaya çıkış hareketinden beri 19. Tümen başında parlak şekilde savaşmış ve İngilizlerin Anafartalar bölgesinde son büyük çıkarma hareketleri karşısında en müşkül bir anda kumandayı üzerine almıştır... Bu görevi, büyük bir cesaret ve bilgi ile başarmıştır. Kendisini bu hususta takdir ettiğimi bildiririm.''
Reklam
Ümitsiz durumlar yoktur, ümitsiz insanlar vardır
Hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız, çalışacağız, memleketi kurtaracağız! Bizi öldürmek değil, canlı mezara atmak istiyorlar. Şimdi çukurun kenarındayız. Son bir cesaret belki bizi kurtarabilir; zaten başka türlü de dönüş imkanı yoktur!…
tek yanlış sözü yok
"İnsan hayatında büyük bir muvaffakiyet kazanabilir, fakat yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o muvaffakiyet de unutulmaya mahkûmdur. Onun için çalışmak ve daima muvaffakiyet aramak, herkes için esas olmalıdır.''
Mebruke Hanım diyor ki, -Bütün genç kızlarımız biraz fazla tahsil ve terbiye gördükten sonra validelerini beğenmiyorlar. Onları adi görüyorlar. Ben buna çok kızarım. Bence valideler, kızlarını kendi seviyelerinden fazlaya çıkacak mertebede tahsile devam ettirmemelidirler. Varsınlar cahil kalsınlar... - Dedim ki, Hanımefendi! Bu pek tabiidir. Yüksek seviyede olan, kendi seviyesinden irfanen dûn olanı beğenmez. Fakat bu hal haddizatında şayan-ı takdir ve teşvik görülmek lazım gelmez mi? Her yeni yetişen kendinden eskisini beğenmeyecek kadar yükselirse, o zaman, ancak o zaman ensal-i atiye yekdiğerinden kademe kademe yüksek seviyede bir silsile-i aliye vücuda getirebilir ki, terakki-i beşerin gayesi de budur. Onun için genç kızlarımızı ve genç erkeklerimizi fikren, ilmen maziye bağlı bırakmak, muayyen bir geri hududunun ilerisine geçmesine mümanaat fikrini tercih etmeyelim ve nazar-ı dikkat ve infialinizi mucip olan bunlar yalnız bizde değil, her millette böyledir.
Atatürk bütün askeri ve siyasi hayatında sorumluluk duygusuna çok önem vermiştir. Bu yazılarında da şöyle bir fikri ileri sürüyor: ''Bazı kumandanlarca sorumluluk yükünü başkalarına yükletmek cihetlerine sapılmaya başlandığı fikrine bile düşüldü. Hakikaten sorumluluk yükü her şeyden, ölümden de ağırdır.''
Reklam
"Mustafa Kemal'in doğduğu tarihte yurtiçi ve dışında önemli olaylar şunlardır: Meşrutiyet idaresi İkinci Abdülhamid devrinde uygulanmamaktadır. 1876 Kanun-i Esasisi'nin hazırlayıcısı Mithat Paşa İzmir Valisi iken tutuklanmış ve mahkemeye verilerek Hicaz'dan Taif Kalesi'ne sürgüne gönderilmiştir. Osmanlı devleti mali meselelerde en güç durumda olduğu bu dönemde, yeni borçlanmalara girişmektedir. Ancak bu aldığı paraları hükümet bütçe açığını kapamak ve dağınık iş borçlarını ödemek için harcamaktadır. Herhangi bir üretici veya sanayi kuruluşlarında yararlı bir hale getirilmemekte idi. İşte bu durumda dış memleketler alacaklarının temsilcileri ile ''Muharrem Kararnamesi'' adı verilen bir anlaşma yapılmıştır. Buna göre kurulan ''Düyun-ı Umumiye'' idare meclisi, Osmanlı borçlarının ödenmesi için devlet gelirlerinden bir kısmını doğrudan doğruya toplama yetkisini elde etmekte ve böylece mali idareye dış ülkeler el koymakta idiler. Dış olaylarda ise Fransızlar Tunus'u işgal etmişlerdir. Almanya, Avusturya, Rus Çarlığı üç yıl için gizli bir anlaşma yaparken, Boğazlar meselesi üzerinde de görüş birliğine varmışlardır."
"Komutanların en büyük cesareti, sorumluluktan korkmamalarıdır." dedim. Namuslu ve onurlu bir komutan için ölüm hiçbir zaman gönülden geçmez, onu düşündüren yapılan işlerin yerinde ve yerinde olmadığıdır.
Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Bir devlet adamı, kendi insani duygularına bağlı olarak devlet sorunlarını çözemez. O yetkiye de sahip değildir. Ülke, hiç kimsenin yurtluğu değildir. Yalnız biz Türkler, memleketin ve milletin yönetimini elimize aldığımız zaman, kendi kişisel işlerimizdeki büyük olayları ve devletin sorunlarını yabancılarla çözümünde ilke kabul ediyor, bir çocuk gibi aldanıyoruz.
Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Ahlâk her toplumsal grubun anlayışına göre başka anlam, başka durum, başka renk, başka amaç gösteriyor gibidir.
Reklam
76 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Mustafa Kemal Paşa 36-37 yaşlarındadır. Çanakkale'de Anafartalar Kahramanı olmuş, Muş ve Bitlis'i düşmanın elinden bir bozkurt pençesiyle geri almıştır. Fakat büyük kumandan böbreklerinden rahatsızdır. Bu durumdan ötürü Viyana'nın Karslbad şehrinin kaplıcalarında tedavi amaçlı bir geziye gitmiştir. Karlsbad yeni adıyla Karlovy Vary günümüzde
M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad Hatıraları
M. Kemal Atatürk'ün Karlsbad HatıralarıAfet İnan · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 1983600 okunma
"İnsanlığın ilerlemesi ancak birbirinden kademe kademe yüksek seviyeye çıkmasıyla mümkündür”
Antimuhafazakar
Sürekli değişikliklere mahkûm olan bu kâinatta bir şeyi olduğu gibi korumak nasıl mümkün olur?
"...kadın sorununda cesur olalım, kuşkuyu bırakalım. Açılsınlar. Onların dimağları gerçek bilgi ve sanat ile bezensin. İffeti, bilimi sağlıklı biçimde açıklayalım. Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede önem verelim..".
Atatürk Devriminin Fikriyatı
"...Benim elime büyük salâhiyet ve kudret geçerse ben sosyal yaşamımızda istenilen devrimi bir anda bir "Coup" ile uygulayabileceğimi sanıyorum. Zira ben bazıları gibi halk anlayışını bilenlerin kavrayışlarını yavaş yavaş benim anlayışımın ölçüsünde düşünme ve tasarlamaya alıştırmak suretiyle, bu işin yapılabileceğini kabul etmiyor ve böyle harekete karşı ruhum isyan ediyor. Neden bu kadar yıllık bir yükseköğretim gördükten, uygar yaşamı ve toplumu inceledikten ve özgürlüğünü elde etmek için hayatı ve yılları harcadıktan sonra neden cahiller derecesine ineyim? Onları kendi dereceme çıkarırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar. Bununla birlikte bu konuda incelenmesi gereken bazı noktalar var, bunları iyice değerlendirip kararlaştırmadan işe başlamak hata olur"
702 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.