Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Madam Bovary

Gustave Flaubert

Madam Bovary Sözleri ve Alıntıları

Madam Bovary sözleri ve alıntılarını, Madam Bovary kitap alıntılarını, Madam Bovary en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edebiyat budur
Güneşle dolu yaz akşamlarını hatırladı. Kendileri önünden geçince taylar kişner ve dörtnala koşar, koşardı. Penceresinin altında bir kovan vardı ve bazen arılar, ışık içinde döne döne uçarken, çarpınca sıçrayan altın mermiler gibi, camlarına vururdu. O günlerde ne büyük mutluluk vardı! Ne hürriyet! Ne ümit! Ne hayal bolluğu! Şimdi bunlardan hiçbiri kalmamıştı. Emma, bütün onları, ruhunun bütün maceralarında, birbirini kovalayan türlü koşullar içinde, bakirelik zamanında, evlilikte, aşkta harcamış, tıpkı, zenginliğinden bir parçasını yolculuk boyunca rastladığı hanlara bırakıp giden bir gezgin gibi, o da, hayatı boyunca hepsini bir bir elden çıkarmıştı.
Sayfa 187 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Mutlu değildi, hiçbir zaman olmamıştı. Bu yaşama yetersizliği, dayandığı şeylerin böyle çabucak çürüyüverişleri nedendi?..
Sayfa 197 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sakin görünüşlere alışmış olduğundan, tam tersine, tehlikelere doğru yöneliyordu. Denizi sırf fırtınaları nedeniyle, yeşilliği ancak yıkıntılar arasında serpilmiş olduğu zaman severdi.
Sayfa 40 - Can yayınlarıKitabı okudu
Sevdiklerimizi çekiştirmeye başladık mı onlardan kopmaya da başladık demektir.
Sayfa 196 - Can yayınlarıKitabı okudu
Müziği bıraktı. Ne diye çalacaktı? Kim dinleyecekti ki?
Sayfa 56 - Can yayınlarıKitabı okudu
Gelecek karanlık, kapkaranlık bir koridordu, kapısı da sımsıkı kapalıydı.
Sayfa 56 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kendi yaşayışına gelince, penceresi kuzeye bakan bir çatı katı gibi soğuktu, sıkıntı denen sessiz örümcek de karanlıkta yüreğinin dört bir köşesine ağlar örüyordu.
Sayfa 45 - Can yayınlarıKitabı okudu
Aşk
Artık, ne eskisi gibi, Emma'yı ağlatan tatlı sözler, ne de onu çıldırtan ateşli okşamalar kalmıştı. Öyle ki, Emma'ya, içine dalıp yaşadığı o büyük aşk, yatağı tarafından emilen bir nehrin suyu gibi, vücudunun altında azalır, tükenir gibi geldi ve kadın, nehir yatağının çamurunu fark etti. Buna inan- mak istemiyordu, sevgisini artırdıkça artırdı. Rodolphe ise, kayıtsızlığını gittikçe daha az gizler oldu.
Sayfa 185 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Aşkın acısını çekiyordu yalnız, bu anıyla ruhunun kendisini bıraktığını duyuyordu; yaralılar gibi, can verirken kanayan yaralarından yaşamın akıp gittiğini duyan yaralılar gibi.
Sayfa 217 - Can yayınlarıKitabı okudu
Böylece yaşamı boyunca, sürekli olarak yitirmişti; yolunun üstündeki her handa zenginliğinden bir şeyler bırakan bir yolcu gibi.
Sayfa 126 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evlenmeden önce, içinde bir aşk olduğunu sanmıştı Emma, ama bu aşkın sonucu olması gereken mutluluk gelmediğine göre aldanmış olmalıydı, öyle düşünüyordu. Kitaplarda alabildiğine güzel bulduğu mutluluk, tutku, sarhoşluk sözcükleri yaşamda tam olarak hangi anlama gelirdi, şimdi bunu anlamaya çalışıyordu.
Sayfa 39 - Can yayınlarıKitabı okudu
Güzel, büyülü, hayranlık veren şey sürükleyip götürür insanı, elden bir şey gelmez.
Sayfa 115 - Can yayınlarıKitabı okudu
Emma'ya gelince, onu sevip sevmediğini hiç düşünmedi. Ona göre, aşk birdenbire, büyük gürültülerle, ışıklarla, şimşeklerle gelirdi herhalde - yaşamın üstüne düşüp onu alt üst eden, istemleri yapraklar gibi koparan, her yüreği uçurma sürükleyen bir gök kasırgasıydı.
Sayfa 79 - Can yayınlarıKitabı okudu
Madam Bovary
“Çünkü gökle savaşılamaz,meleklerin gülümseyişi karşısında direnilemez!Güzel büyülü,hayranlık veren şey sürükleyip götürür insanı,elden bir şey gelmez”
En acısı benim gibi boşuna bir ömür sürmektir, değil mi? Acılarımız birinin işine yarasaydı, özveride bulunduk diye avunurduk hiç değilse!
Sayfa 165 - Can yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.