Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Madam Tellier'nin Evi

Guy de Maupassant

En Eski Madam Tellier'nin Evi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Madam Tellier'nin Evi sözleri ve alıntılarını, en eski Madam Tellier'nin Evi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüce Tanrı'nın sürünün üzerine inmesi için, kimi zamanlar tek bir seçkin koyunun var olması bile yeter.
Sayfa 64 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2005-İstanbul)
II. Öykü : Yağ Tulumu
Kent sakinleri karanlık odalarında, ne gücün ne de aklın çare etmediği doğal felaketlerin, yeryüzünü yok eden depremlerin yol açtığı bu şaşırtıcı duruma boyun eğmişlerdi. Nesnelerin düzeni ne zaman sarsılsa, güvenlik duygusu ne zaman yok olsa ve genelde insanların ya da doğanın yasalarınca korunan şeyler ne zaman kör ve kaba güçlerin eline düşse bu duygu duyulur. Tüm bir ulusu evlerinin harabeleri altına gömen bir deprem; yatağından taşıp köylüleri ve sığırları boğan, damlardan çatı kerestelerini uçurup herşeyi sürükleyip götüren nehir; direnen herkesi öldüren, geride kalanları tutsak alan, taşıdığı kılıç adına kentleri yağmalayan ve top sesleri arasında Tanrı'ya şükreden zafer kazanmış ordu : Bunların tümü de tanrısal adalete olan inancımızı sarsan, tanrı'nın koruyuculuğuna ve insan aklına beslediğimiz, bize öğretilmiş olan güveni yok eden korkutucu ziyaretlerdi.
Sayfa 80 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2005-İstanbul)
Reklam
III. Öykü : Gerdanlık
Kaderin bir oyunuyla, hep ikinci derecedeki memurluk görevlerinde kalmış ailelerden birinde dünyaya gelen şu hoş, çekici kızlardan biriydi. Ne drohaması*, ne de beklentisi olduğundan, kendisini anlayacak, sevecek ve evlenecek varlıklı ve seçkin bir adamla karşılaşma umudu da yoktu. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı'nda görevli bir memurla evlenmeye boyun eğdi. Drohama: Hristiyan ve Yahudilerde, evlenirken gelinin damada verdiği para ya da mal.
Sayfa 139 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2005-İstanbul)
III. Öykü : Gerdanlık
Kadınlar ne kast denilen şeye, ne de soy sopa bağımlıdırlar. Onlarda güzellik, incelik ve çekicilik, doğum ve yetişme koşullarının yerini alır. Kadınlar söz konusu oldu mu, doğal zarafetleri içgüdüsel incelikleri ve koşullara uyum göstermeleri, onlarda soylu hanımla eşit oldukları duygusunu verip daha düşük sınıflardan kızları en büyük hanımlarla aynı kata çıkartır.
Sayfa 139 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar (2005-İstanbul)
“Ne kadar üzülürüm Tombul kollarıma Biçimli bacaklarıma Ve yitip giden zamana!”
Reklam
Öğrenilen davranışlar içgüdülerin şiddeti karşısında ne yapabilir ki ?Utanma önyargısı, doğanın karşı konulmaz iradesine karşı neye yarar ?
Yaşamın şansları ne kadar garip, ne kadar değişkendi! İnsanı kurtarmak ya da yok etmek için nasıl da ufacık bir şey yeterli olabiliyordu!
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.