"Söz anne seneye uslu bir çocuk olucam."
"Seneye mi?”
“Bir anda olmaz anne, yavaş yavaş. Sigarayı babam iki senede bıraktı, ben de yaramazlığı birkaç ayda anca bırakırım.”
MAHALLEDEN ARKADAŞLAR
SELÇUK AYDEMİR
222 SAYFA
"Söz anne seneye uslu bir çocuk olucam."
"Seneye mi?”
“Bir anda olmaz anne, yavaş yavaş. Sigarayı babam iki senede bıraktı, ben de yaramazlığı birkaç ayda anca bırakırım.”
️Nisan ayını ortak okunacak kitaplara ayırmıştım ve değerli dostlarla, çok güzel kitaplar okuduk şimdiye kadar. Güzel olmaları yanında biraz da hüzünlü, yorucu eserlerdi. O halde araya eğlenceli bir kitap alayım dedim ve sıralamasını takip etmemiş olsamda Selçuk Aydemir kalemini seçtim kendime. "Liseden Arkadaşlar" kitabını severek okumuştum bir süre önce. Kahramanımız Selçuk'un çocukluğuna yol aldım bu eserle.
️90'lı yıllara döndük hep birlikte. 9 yaşındaki Selçuk, yakın arkadaşları Mete ve Serkan ile bir çete kurmaya karar verir. Büyük bir rakipleri vardır. Kendilerinden bir kaç yaş büyük İsmet. Aslında Selçuk İsmet'in çetesine dahil olmayı istemektedir fakat kabul edilmeyince kendi çetesini kurup, İsmet'in saltanatına son verme kararı alır.
️Mahalle kültürü, komşuluk ilişkileri, arkadaşlık, dostluk, vefa üzerine oldukça eğlenceli bir eserdi. Cep telefonlarının olmadığı, teknolojinin henüz herkesi ele geçirmeye başlamadığı, mahalle bakkallarından veresiye alışveriş yapıldığı, hep birlikte Hıdırellez ateşi yakılarak eğlenildiği günlere dönmek çok güzeldi. Selçuk ve arkadaşlarının bu doğal ve sevimli anlarına tanıklık etmek için tavsiyemdir, mutlaka okuyun. Sırada iş hayatındaki maceraları var kahramanımızın.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Önden yürümeye başladım, grubumu arkada bıraktım. Yüz çevirdim onlara kendi çapımda. Tavır koydum. Kendimi ifade ettim. Sessiz çığlıklarımla boğdum onları.
Selçuk Aydemir'in senaristliğini ve yönetmenliğini pek severim. Kardeş Payı, İşler güçler, Çalgı Çengi gibi yapımlarını severek izlemiştim. Kütüphanede bu kitap elime geçince açıp bi hızlıca göz gezdirdim. Önsözünde çocukken Ferhan Şensoy'un kitapları ile tanışıp, bir iki gecede külliyatın büyük bölümünü okuyarak hayran kalıp, büyüyünce ben bundan olucam sözlerini okuyunca kitabı okumaya karar verdim.
Okuyunca da gördüm ki pek akıcı bir dille pek tatlı bir hikaye anlatıyor Selçuk. Yaptığı mizah Ferhan Usta kadar güldürmese de ona yakınsıyor. Zaten kendi de böyle söylüyor, beğenmezseniz beni Ferhan Abi'yi okuyun, neyi becerememişim görün diyor. Hoş Ferhan Şensoy ayrı bir çıta. Onu yakalamak kime nasip olabilir ki?
Ferhan Şensoy'dan ziyade bir Umut Sarıkaya havası yakaladım kitapta. Özellikle Selçuk'un ailesi ile olan diyalogları sürükledi beni o tarafa. Kitaptan alıntılar yapmadım ama keşke o çok güldüğüm yerleri alıntılasaymışım diyorum şimdi. Neyse, şu alıntı özelliğini daha efektif kullanırsam iyi olacak, vesselam.
"Oğlum sen andımızın geri kalanını hatırlayamayıp zaman kazanmak için İstiklal Marşı'nı mı okudun lan?"
"Bir kuple."
"Gençliğe Hitabe'yi de sokuşturaydın güzel potpori olurdu."
"Çalışıyorum ona daha."
Yazarın okuduğum ilk kitabı, okurken gülümseten, özellikle sokaklarda oynamış nesillere hitap eden bir kitap. Mahalle, akraba, arkadaşlık ilişkilerine dair tespitleri yerinde ve komik. Sıradaki kitabım yazarın liseden arkadaşlar kitabı olacak. Anlatım tarzına alışınca hızlıca okuyorsunuz.