Mahar’ın varlığından, çektiği acılardan kimsenin zerre haberi yoktu. Koskoca evrende yapayalnızdı. Ne gidecek bir yeri, ne yiyecek bir yemeği, ne başını koyabileceği bir yastığı, ne üzerine alabileceği bir yorganı, ne de gece çökünce yanan bir lambası…
Hiçbir şeyi, hiç kimsesi yoktu.