”Evler barınma ihtiyacını değil, insanın terk etme ihtiyacını ortaya çıkarıyordu. İnsan, hayatı boyunca ruhunun bedenini terk edeceği gerçeğine hazırlanmakla delicesine meşguldü. Bazen de başkalarının ruhlarını bedenlerinden ayırmakla."
Bazen altınızdaki arabanın markası ya da aklamaya çalıştığınız onlarca burjuvanın size referans olması, toplumsal yapının kendine has adalet ve rütbe sistemi içinde işe yaramazdı.
Cennetin kapısının önünde sigara içip, sonsuza dek beklerken, bazen kendini kaybedercesine duyduğu isteğe dayanamadığı anlarda bile, sahip olamayacağı o cennetin içinde yitip gitmek istiyordu...