Heyoo, bugün içinizi sımsıcak yapacak bir eserle karşınızdayım. Öncelikle, 90’ları kim sevmez değil mi? Yazar Maneviyat adlı eserinde bizi bir nostalji turuna çıkartıyor. Kendi çocukluğundan yola çıkarak 90’ları kaleme aldığı eserini okurken siz de güzel anılarınızı hatırlayacaksınız, eminim.
Maneviyat, Gökyüzü ve Mavi, Mavi Gözlü Dev, Renkli Kutu, Barış Abi’ye Teşekkür, Küçük Kağıt Parçaları ve Son Perde adlı bölümlerden oluşan eser otobiyografik nitelik taşımanın yanı sıra, okurla sohbet eder gibi ilerliyor. Kitabın ana unsurunu oluşturan “maneviyat”, günümüzde ne yazık ki kaybettiğimiz komşuluk-aile ilişkilerimizden, tüketme çılgınlığımızdan ve özümüzü kaybedişimizden dem vuruyor.
Maneviyat’ı okurken yazarın çocukluğuyla kendi çocukluğum arasında birçok ortak nokta buldum diyebilirim. 1995 yılında doğsam da 90’ların ucundan köşesinden yetişen biri olarak, ben de mahallede saatlerce oynadım. Arkadaşlarımla yeri geldi bir simidi paylaştım. 23 Nisan gösterilerinde en önde yer aldım. Atarilere bolca para yatırıp pazar günleri banyo yaptım️ Kitabı okurken çok keyif aldım bu sebeple. Ayrıca yazarın akıcı ve anlaşılır kalemi sayesinde birkaç saatte bitirdim kitabı.
Çocuk veya yetişkin demeden herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Benim için tek eksi, kitabın kapağı oldu. Yazarın kendi görselinden ziyade 90’lar ruhuna ait bir kapak görmek isterdim. Bunun dışında beğendiğim bir eser oldu. Tavsiye ederim