Yavaş yavaş bütün gün bir masada oturup çalışmayı , kağıdın kalemin kokusuyla bir odada yalnız kalmayı hiçbir zaman kaybetmeyeceğim bir alışkanlık haline getiriyordum.
"Ama iyi okumak, insanın gözlerini ve mantığını bir metnin üzerinden ağır ağır ve dikkatle geçirmesi değil, metnin içine ruhunu da bütünüyle katabilmesidir. Bu yüzden hayatta sınırlı sayıda kitaba aşık oluruz."
Abdi İpekçi vurulduğunda , karım silah sesini duymuştu. Vurulmasının ardından on dakika sonra ben de oradan geçtim. Kara Kitap adlı romanımda Abdi İpekçi'ye benzeyen ve onun gibi öldürülen bir köşe yazarını anlattım.