Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Maria Sözleri ve Alıntıları

Maria sözleri ve alıntılarını, Maria kitap alıntılarını, Maria en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çamaşır suyu ile yıkasam yüzümü yine de beyazlamaz mı?
Sofi ile biraz oynadım. Sofi güzel bir kız çocuğu. Siyah oluşunu aşırı dert ediyor. Onunla biraz da bu sebeple çok ilgileniyorum. Yine ağlamış bugün. Annesi söyledi gizlice. Ben de sordum: -Bugün seni üzmüşler öyle mi? Anlat bakim. Ben bunu söyler söylemez ağlamaya başladı: -Çamaşır suyu ile yıkasam yüzümü yine de beyazlamaz mı? Herkes beyaz, ben karayım. Herkes bana gülüyor. Yine, onu ikna etmeye çalıştım. Üzüldüm tabii. Çocuğun gözyaşları beni çok üzüyordu. Siyah olmanın kötü bir şey olmadığına, beyaz olmanın da bir üstünlük ve ayrıcalık olmadığına ikna etmeye çalıştım onu. Ama çocuk bunu anlayacak yaşta değildi henüz. Toplumun yanlı ve yanlış bakışı, bu küçücük çocuğu ne hallere düşürmüş, derisinden utanır hale getirmişti. İnsanlık adına çok kötü değil miydi bu durum?
Sayfa 20 - Festival Yayınları
Şâir der ki: Gölgelerde dinlenip, cenneti Hakk'tan istemişler. Azıcık terlemeden, cennet gelsin demişler.
Sayfa 195 - Festival Yayınları
Reklam
Ne Gerekiyorsa Belki diyebilirler ki, "neden her kitabında din var?" Onlara şöyle bir cevap yerinde olacaktır: "Din düşmanlarının her kitabında neden mutlaka dinsizlik var?" Bu soruyu hiç olmazsa kendi kendinize sordunuz mu?
Sayfa 5 - Festival Yayınları
Aman Allah'ım, şöyle feryat edebilsem şu insanlara... - Aldanmayın! Sizi yıkmak isteyenler, sizi yıkmak için Arapça, Türkçe, Farsça, Lazca, Kürtçe... ne kadar dil varsa öğrenip içinize giriyorlar. Aldanmayın! Biraz dirilin!
Sayfa 201 - Festival Yayınları
Neden? Neden aramadın? Sen miydin beni ölesiye sevdiğini söyleyen.
- Bana bak! Sen kendini ne sanıyorsun? - Ben kendimi sanmıyorum; eminim, insanım ben. Hem de Müslüman bir insan. Ülkesini satmayacak kadar insanım. Emperyalist zalimlere özenmeyecek, kendi inancından dolayı gururla ayakta duracak kadar da şerefli bir Müslüman'ım. - Biz neyiz? Biz gâvur muyuz? - Sizler önce insan olun. Bu konuyu sonra tartışırız.
Sayfa 133 - Festival Yayınları
Reklam
-Ben Müslüman oldum anne, bilmezden gelme! Başımdaki örtüyü görüyorsun. - Olaa... Olmaz!... Olamaz!... Sana asla sütümü helâl etmem. -..... Sütü benim için sana veren Allah'tı. Ben Allah'ın yoluna aykırı gidersem, işte o zaman o süt bana haram olur.
Sayfa 217 - Festival Yayınları
Sofi'yi de gördüm. "Siyah incim" diye sarıldım ona. Biraz da bebekçilik oynadık. Aldım onu, bebek almaya götürdüm. "Sana hediye alıyorum, seç" dedim. Gitti zenci bir bebek aldı. "Neden onu aldın?" dedim. Gözlerime anlamlı anlamlı bakarak cevap verdi: - "Onu kimse beğenmez, o da üzülür diye onu aldım." dedi
Sayfa 152 - Festival Yayınları
..... Ne kadar ilginç şu hayat. Benim hayatım... Bir gün gelecek, hem de 1990 yılında, ben en az seksen beş yaşımdayken hayatımı Tükiye'den bir yazara anlatacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.
Sayfa 235
- Dinin en kötüsü bile Ateizm'den iyidir.
Sayfa 27 - Festival Yayınları
Reklam
-Yeter!... Yeter Suzi! Katilleri savunmaktan vazgeç artık! Beni de rahat bırak!.. - Kime katil diyorsun, dikkat et. -Onlara, yani sizinkilere. Tabiî katiller. "Ne yapıp yapıp, Müslüman ülkeleri birbiriyle savaşa sürükleyip, birbirlerini öldürtmeliyiz" diyen babamı kulaklarımla duydum. Müslümanlar bu kalleşliği hiç yaptılar mı? Bir Hristiyanı ötekine öldürttüler mi? Batılılar hem de daha çok silah satmak için yapıyorlar bunu... Düşünsene, İslâm ülkelerine silah yaptırmayan Amerika ve Avrupa, bunca silâhı kimin için yapıyor? Uyan Suzi, uyan! Milyarlarca insanı bir dakikada öldürecek kadar silah var ellerinde. Dünyayı defalarca kez öldürecek bomba var ellerinde... Kimin için o bombalar? Neden insanları öldürmek için yaptıkları bombalarla, "biz ilericiyiz" diye övünüyorlar? Gözünü aç Suzi. Vahşi hayvanlar yapmıyor yaptıklarını. Bunlar nasıl insan öldürmekle ilerici oluyorlar. Yirmi yıl sonra öldürecekleri insanların bombalarını bugünden hazırlıyorlar.
Sayfa 207 - Festival Yayınları
Fikriye ve Atatürk
O gün akşam Fikriye'den telefon geldi. Türkiye'ye gelmiş bile. Sadece boğuk, zorla konuşmaya çalıştığı ses tonuyla bir cümle söyledi: -Gözümle görmek için yarın Çankaya'ya gideceğim. İnanmıyorum Maria. O gün benim için ölüm günüydü âdeta... Akşam haber alamadım. Ertesi gün halaya telefon açtığımda yine beynim âdeta parçalanmıştı: -Fikriye'm gitti gitti Maria! Bugün kendisini, Ata'sına aldığı tabancayla alnından vurdu, intihar etti. Ya da intihar süsü verildi. Her şeyin aslını Allah biliyor! Bu acı haberi duymaktansa ölseydim ne olurdu!... Ömrümce unutamayacağım bir acıyla yığılıp kaldım. Fikriye, aşkından dolayı ölmüştü... Fikriye dünyada yoktu artık. Günler sonra bir gazete şunu yazıyordu: "Türk kadını özgürlüğüne kavuştu!" Fikriye iste minik bir haberle geçiştirildi.
Sayfa 177 - Festival Yayınları
-Hâla onu seviyor musun teyze? Teyzem acı acı güldü: -Sen beni tanımıyorsun. Ben, beni terk edip gidene bir daha asla severek bakmam. Benim felç geçirmemin sebebi ne biliyor musun? O, beni çok seviyordu. Âdeta tapıyordu bana. "Nasıl bu kadar aldandım" diye üzüntümden felç oldum. Beni çok sevmesi, onu taparcasına sevmeme sebep oldu. Beni anlıyor musun? Aldatılma duygusu, aşkın bitişinden daha acı verici, anlıyor musun beni?
Sayfa 35 - Festival Yayınları
Demek ki: İnsan övünür, insan ağlar, dövünüverir, Gönül dürülür, gönül çağlar, dönüverir! Olaylara göredir insanın ruh hâli, Bu gün sevdiğini, bir gün öldürüverir.
Sayfa 207 - Festival Yayınları
"Sevgili Maria'm, Biliyorum beni affetmeyeceksin. Haklısın... Senden beni affetmeni isteyecek yüzüm yok. Sana neden özür mektubu yazamadım biliyor musun? Seni unutmaya çalıştım. Seni unutmam için de, tek çare seninle ilgiyi kesmekti. Ama bunu yapamayacağımı, seni çok sevdiğimi tekrar anladım.. Onun için daha fazla dayanamayacağım. On gün sonra geliyorum... "
Sayfa 100 - Festival Yayınları
956 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.