Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu

Josef Stalin

En Eski Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu Gönderileri

En Eski Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu kitaplarını, en eski Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu sözleri ve alıntılarını, en eski Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu yazarlarını, en eski Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakat örneğin, ortak bir dil konuştukları halde İngilizler ve Amerikalılar neden tek ulus oluşturmazlar? Herşeyden önce, birlikte değil, ayrı topraklar üzerinde yaşadıkları için. Bir ulus ancak uzun süreli ve düzenli ilişkiler sonucunda, insanların kuşaktan kuşağa bir arada yaşamaları sonucunda oluşur.
Ulus, tarihi olarak oluşmuş, dil, toprak, iktisadi yaşantı birliği, ve kültür birliği ile ifadesini bulan ruhi şekillenme birliği temelinde oluşmuş istikrarlı bir insan topluluğudur.
Reklam
Ortak bir toprak üzerinde yaşayan ve ortak bir iktisadi yaşantı sürdüren insanlar düşünülebilir, ancak ortak bir dile ve “ulusal karaktere” sahip olmayan bu insanlar gene de bir ulus oluşturmazlar.
Ulus sadece tarihi bir kategori değil, fakat belirli bir çağın, yükselen kapitalizm çağının bir tarihi kategorisidir. Feodalizmin tasfiye ve kapitalizmin gelişme süreci, aynı zamanda insanların uluslar biçiminde birleşme sürecidir. Örneğin Batı Avrupa’da böyle oldu. Feodal parçalanma üzerinde zafer kazanan kapitalizmin muzaffer yürüyüşü sırasında İngilizler, Fransızlar, Almanlar, İtalyanlar ve diğerleri ulus biçimini aldılar.
Genç burjuvazi için temel sorun pazardır. Hedefi, metasını ve başka milliyetlerin burjuvazileri ile giriştiği rekabet savaşından muzaffer çıkmaktır. Kendi anavatan pazarını sağlama alma arzusu buradan gelir. Burjuvazinin milliyetçiliği öğrendiği ilk okul pazardır.
İktidarı elinde bulunduran ulusun burjuvazisi, küçük burjuvazi veya büyük burjuvazi farketmez rakipleri ile “çabuk” ve “keskin” hesaplaşma olanağı elde eder. “Güçler birleşir ve yabancı kökenli burjuvaziye karşı katliamlara kadar varan kısıtlama önlemleri alınır. Mücadele iktisadi alandan siyasi alana yayılır. Dolaşım özgürlüğünün kısıtlanması, okul sayılarının azaltılması, dini inançların bastırılması vb rakiplerin başına iner.
Reklam
Ezilen ulusun dört yandan zorlanan burjuvazisi doğası gereği harekete geçer. Yerli halkın alt tabakalarına çağrıda bulunur “vatan” üzerine avazı çıktığı kadar bağırarak kendi davasını tüm halkın davasıymış gibi gösterir. “Vatan” çıkarları uğruna kendi yurttaşları kendisi için ordu toplar. Ve halkın alt tabakaları bu çağrılara her zaman kapalı kalmazlar, onun bayrağı çevresinde toplanırlar. Yularından gelen baskılar alt kesimleri de hedef almakta ve onlarda hoşnutsuzluk yaratmaktadır. Ulusal hareket böyle başlar.
Kendi kaderini tayin hakkı demek, ulusun istediği biçimde örgütlenmesi demektir. Ulus özerklik ilkelerine göre yaşamını kurma hakkına sahiptir. Ulus başka uluslarla federatif ilişkilere geçme hakkına sahiptir. Ulus tamamen ayrılma hakkına da sahiptir. Ulus egemendir ve bütün uluslar eşit haklara sahiptir.
Avusturya’da ulusal kavgaların yerini ulusal düzenin alabilmesi, aşağıdaki temel ilkelerin tanınması koşulu altında ve ancak bu koşul altında mümkündür. 1-Avusturya, demokratik çok uluslu federal biçimde yeniden örgütlenmelidir. 2- Tarihsel krallıklar yerine, ulusal sınırlı özyönetim organları oluşturulur, bunları yasama ve yönetimi genel eşit ve dolaysız seçim hakkı temelinde seçilen ulusal meclisler tarafından yerine geçilir. 3- Bir ve aynı ulusu meydana getiren bütün özyönetim bölgeleri, kendi ulusal meselelerinde tamamen özerk olan bir ulusal birlik oluşturur. 4- Ulusal azınlıkların hakkı, imparatorluk parlementosu tarafından çıkarılacak özel bir yasa ile korunacaktır.
Bir ulusu oluşturan kişiler her zaman kapalı bir kütle halinde yaşamazlar, çoğu zaman gruplara bölünürler ve bu yolla yabancı ulusal organizmalara bulaşırlar. Onları ekmeklerini kazanmak için çeşitli bölgelere ve kentlere süren, kapitalizmdir. Yabancı ulusal bölgelerde bulunan ve oralarda azınlıklar oluşturan bu gruplar, bölgedeki ulusal çoğunluk tarafından dilleri, okulları ve benzer diğer kurumları zorla engellenerek baskılanırlar. Ulusal çatışmaların nedeni budur. Bölgesel özerkliğin işe yaramazlığının nedeni budur.
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.