Mən sizin evinizin havası ilə nəfəs almaq istərdim. İstərdim,ətrafımda kitablar,tablolar və hər cür qəşəng şeylər olsun,adamlar da sakit və yavaşdan danışsınlar,təmiz geyinsinlər,onların fikirləri də saf,aydın olsun.
Uyku onun için bir unutuluştu ve her gün uyandığında, pişmanlık içinde
uyanıyordu. Yaşam onu kaygılandırıyor, canını sıkıyordu ve zaman adeta bir eziyetti.
“ Yaşam güzel değildi.Ağzında bıraktığı tat keskin değildi ve acıydı.Onun için tehlike buydu. Yaşama sevgi beslemeyen yaşam, yok olma yoluna girmiş demektir.İçinde uzak bir korunma içgüdüsü kıpırdandı ve buradan uzaklaşmak zorunda olduğunu biliyordu..”
Hayata yönelen aşırı sevgiden, ümit ve korkudan kurtulan bizler, kısa teşekkürlerle şükranımızı sunarız
Tanrılara, Tanrı diye ne varsa ki, hiçbir hayat sonsuz olamaz ki, ölüler dirilmezler; ki, en yorgun nehirler bile
bir yerde denizle birleşirler.