Evveli bilmeyen Ahiri ne bilsin.
Tam da masalların evvel zaman içinde diye başlayarak anlattığı gibi ahiri anlamaya evvel gerek.
Kitap bir kıssadan kıssalara bağlanarak gerçek hayatın duygularına ve aklına hitap ederek devam ediyor. Müezzinin masalında geçtiği üzere,
“Yalnızca akıldan oluşan bir insan, hem akıl hem de duygudan oluşan insandan daha zayıf sayılmaz mı?”
İnsan bir bütündür. Akılda duyguda birbirinden beslenir. Güç ikisini bir yolda tutabilmekte. İnsana dair hırs, açgözlülük, güvensizlik, dost kazıkları, sabır, paylaşmanın hikmeti ve daha birçok duyguyu düşündürür. Duygular zıddından besleniyor hani, işte kısadan hisselerle olmaması gereken şeyler bir bir anlatılıyor.
Ahmet Ümit'ten hem küçüklere hem büyüklere masallar! Polisiye romanlarıyla bildiğimiz bu ismin bize düz bir masal anlatmasını bekleyemezdik. Polisiye tarzında anlatılmış masallar birbirine bağlanan beş masalın çerçevesinde genel dersler kazanılıyor. Padişah ve vezirle beraber Şapkacı'nın, Müezzin'in, Demirci'nin, Kuyumcu'nun, Köradam'ın serüvenlerinin peşinde, adeta Binbir Gece Masallarında geziyoruz. Çok yakın ve çok uzak bildiğimiz her duygunun yanı başımızda olduğunu hissederek.
Kurgusu, dili, anlatımıyla keyifle okunacak bir kitap. Herkesi daha çok etkileyecek bir masal muhakkak çıkıyor. Yapbozumuzda eksik olan parçamıza denk gelerek.
Büyüklere hatırlatma gençlere de ders niteliğinde olan bu masallara uğrayın derim.
Keyifli okumalar!
