“Orgazm taklidi yapan kadın, ağlama taklidi yapamaz mı? Hani içimiz parçalanır da o süzülen inci taneleri ruhumuza damlayan kezzap damlalarına dönüşür ya... Annemizi seviyor taklidi de yapabilir pekâlâ ya da seninle futbol izlemeye bayılıyormuş gibi de olabilir. Sevişmek istemediğinde pekâlâ başı ağrıyormuş rolü yapabilirken, pırlanta yüzük aldığında çok tahrik olmuş gibi görünebilir.”
Mecnun Leyla’ya âşık oldu, kavuşamayınca da perişan olup çöllere vurdu kendisini. Peki Leyla ne yaptı?
Kerem, bütün dişlerini narkozsuz çektirecek kadar meftun Aslı’ya. Aslı bu aşka nasıl karşılık veriyor?
Haydi Paris korkağın teki; koskoca iki ülkeyi savaşa sokup kahraman savaşçıların ölümüne neden olan Helen’e ne demeli?
Tuncer Aktaş Maskulist ile destansı aşk diye yutturulmaya çalışılan büyük savaşlara bile neden olan tarihi aşkları gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Günlük hayatımızda birebir yaşadığımız olaylardan örnekler vererek erkek gözünden kadınları anlatıyor. Esprili üslubu ile erkeklerin toplum içinde dile getiremediklerini eğlenceli bir kitapla gözler önüne seriyor.
Çocukken birçoğumuzun başına gelen karşılıklı gösterme vakasını inceleyerek başlıyor Maskulist. Erkek ve kadın hikâyelerini sanat, tarih, bilim ve günlük olaylardan örnekler vererek tartışmaya açan kitapta her cinsin başka anlamlar yüklediği kavramların erkek gözüyle açılımını veriyor. Kitapta Maskulizm fikri; orgazm taklidinden kadın şoförlere, rol modellerden klozet kapağı meselesine kadar neredeyse hiçbir konu atlanılmadan tartışmaya açılıyor.
Erkekler bu kitabı çok sevecek fakat kadınlar daha çok okuyacak.
