Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Başlangıçtan Kant'a Kadar - Kant'tan Bu Yana

Materyalizmin Tarihi ve Günümüzdeki Anlamının Eleştirisi I-II

Friedrich Albert Lange

Materyalizmin Tarihi ve Günümüzdeki Anlamının Eleştirisi I-II Sözleri ve Alıntıları

Materyalizmin Tarihi ve Günümüzdeki Anlamının Eleştirisi I-II sözleri ve alıntılarını, Materyalizmin Tarihi ve Günümüzdeki Anlamının Eleştirisi I-II kitap alıntılarını, Materyalizmin Tarihi ve Günümüzdeki Anlamının Eleştirisi I-II en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu durumda da Haşaşilerin meydana getirdikleri bu mezhep,tarihte materyalist felsefenin canavarlık,tutku ve sistemli cinayetlerle birlikte bulunmasının tek örneği olacaktır.
Madde, en fazla zihnin nesnel bir gerçekliğe tekabül ettiğini farz ettiği bir tasarımdan ibarettir
Reklam
Yolda yürüyen bir adamın kafasına bir kiremit düştüğünde bu olaya bir rastlantı sonucu olarak bakılır.Oysa hiç kimse öte yandan rüzgarın doğurduğu hava basıncı,yer çekimi ve diğer doğal koşulların bu düşmenin nedenini tam bir biçimde ortaya koyduğundan kuşku duymaz.Bu düşme doğal olarak bir zorunluluğun sonucudur.Kiremit,tam o düştüğü belli noktada bulunan kişiye rastlamıştır.
Ancak ereksel nedenlerin mutlak inkarı,doğal olayların mekanist açıklaması ve fenomenler arasındaki ilişkileri betimlemeye çalışan bilimsel yöntem olarak materyalizm haklıdır.
Ve en yüksek temsilcilerinin kendisinde hırslarını doyurmak için bir araçtan başka bir şey görmedikleri bir durumda din nasıl insanlığın en kutsal şeyi kalabilir?
Bizce Yunan kültürünün gerçek bağımsızlığı başlangıçlarından değil,yetkinliklerinden gelir.
Reklam
Lange , materyalizmde iki şeyi özenle birbirinden ayırmaktadır.Bunlardan biri şeylerin en son gerçeğinin, özünün açıklaması olma iddiasında bulunan materyalizm veya bir metafizik olarak materyalizm;diğeri ise doğayı incelemek ve doğal olayları açıklamak için bir yöntem olarak materyalizmdir.
Eğer yeniden müslümanların fizik ve doğa bilimlerine dönersek, Humboldt'un bu ulusun sözcüğün bütün çağdaş anlamında 'doğa bilimlerinin' gerçek yaratıcısı olduğunu kabul edilmesi gerektiği yönündeki cesurca iddiasını tekrarlamaktan kendimizi alamayacağız
Zaten tanrıların insanlar gibi iş gördüklerini ve olayları yönettiklerini görme ihtiyacı her türlü erekbilimin kaynağı olarak kabul edilebilir.
Öte yandan ne kadar katılaşmış olursa olsun,üstün biçimleri insanların zihninde ideal bir yaşama karşı bazı özlemler,bazı kıvılcımlar yaratamayacak hiçbir din de yoktur.
Reklam
Ama adı ister Aristoteles olsun,ister Hegel olsun,duyusal sezgi ve anlıkla hiçbir ilgisi olmayan sözümona akılsal kavramlarla,tembelce bir tarzda,dış dünyayı,bu arada insanların zihinsel etkinlikleri ile açıklamaya çalışan her insan,bilimi temellerinden dinamitlemekte demektir.
Doğu'nun ve Eski Yunan'ın evrenin do­ğuşu hakkında ileri sürdükleri görüşler spritüalist olmadıkları gibi, materyalist bir nitelikte de değildirler. Onlar, tek bir ilke yardımıyla evreni açıklamaya ça­lışmazlar; tersine bize insana benzeyen Tanrıları, yani aynı zamanda maddesel ve tinsel ana varlıkları, birbirleriyle boğuşan öğeleri, ardı arkası kesilmeyen olay­lar içinde savaşlar veren ve çok çeşitli varlıkları meydana getiren bazı kuvvetleri gösterirler. Bu olağanüstü olaylar karşısında, yeni yeni uyanmaya başlayan dü­şünce, birlik ve düzenlilik isteği ile ortaya çıkar. Bundan ötürü her felsefe, çağı­nın tanrıbilimiyle (theologie) duruma göre az veya çok şiddetli, az veya çok giz­li, kaçınılmaz bir savaş vermek zorunda kalır.
....... materyalistler hep her şeyi kör bir rastlantının emrine verdikleri eleştirisi yapılır.Rastlantı ve zorunluluk, aslında taban tabana zıt şeylerdir.Ama bu iki olay kavramın birbirlerine karıştırılması kadar sık rastlanan başka bir olay da yoktur.
Ölçülemeyecek kadar uzun zaman süreleri içinde bazen biri, bazen diğeri evrene egemen olur. Evrende mutlak olarak sevgi hüküm sürdüğünde bir araya gelen ögeler uyumlu bir barışın tadını çıkarırlar ve çok büyük bir küreyi oluştururlar. Nefret'in mutlak egemen olduğu dönemde ise her şey çözüşür ve dağılır. Her iki varsayımda da birbirinden ayrılan varlıklar yoktur. Dünyadaki yaşam küresel evrenin Nefret'in gitgide artan gücünden ötürü çözülmeye gitmesiyle, Sevgi'nin gitgide artan gücüyle karşıt sonuca gitmesi arasında gider gelir. Empedokles
Halkın tüm istediği sadece herhangi iki yazarın, papazların ahlakına ve din adamları sınıfının o bütün insanlık için alçaltıcı egemenliğine karşı bir aynı kinle dolu olmasıydı.
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.