Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Matisse Öyküleri

A. S. Byatt

Matisse Öyküleri Sözleri ve Alıntıları

Matisse Öyküleri sözleri ve alıntılarını, Matisse Öyküleri kitap alıntılarını, Matisse Öyküleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama Buddha’dan biraz çekiniyor çünkü neyin nesi olduğunu bilmiyor çünkü besbelli buna gerçekten tapınılıyor, yalnızca bir süs değil.
Kendi ayakları üstünde duran kişiler, sevgi ve nefreti bir arada duyumsayabiliyor.
Sayfa 53 - EPUBKitabı okudu
Reklam
Bence o Muppet'lara benzeyen yaratıklarla o küçük sersem suratlar da manyakça güzel.
"Ben, işkence görmüş bedenlerin ellerinden çivilenip sunaklar üstüne asıldığı bir dine katlanamadım. Yok, bana uygun olanı bence Dans."
Sayfa 109Kitabı okudu
'Çalışırken Tanrı benim..'
Sayfa 109 - MatisseKitabı okudu
Reklam
'Neyse bilirsiniz, kara, ışığın rengidir zaten.' La Porte noire adlı resmi bilir misiniz? Limon sarısı ile donuk beyaz çubuklu sabahlığına sarınmış bir genç kadın bir koltuğa rahatça yerleşmiş oturuyor... İçinde parlak kırmızı serpme ak bir giysi var, saçları sarımsı kiremit ve kızıl, yanı başında bir pencere ve oradan vuran renkli ışık ve ardında -yukarı doğru- kara bir kapı. Kara rengi kullanma konusunda kimse onunla boy ölçüşemez, hemen hiç kimse."
Sayfa 109Kitabı okudu
"İnsan, nasıl böyle bir şey yapabilir, hiç anlayamazdım. Ama şimdi artık her şey öylesine doğal görünüyor ki, belki de yapılabilecek tek şey bu, anlıyor musun?"
Sayfa 107Kitabı okudu
Yalnız değilsin üstad
Hemşireler ona "le ressuscite" adını takmışlardı.
Sayfa 108 - (Fr.) Yeniden dirilen (Y.N.)Kitabı okudu
Herhangi iki kişi herhangi bir zaman diliminde birbiriyle önemsiz bir konuda ya da giderek çok karmaşık ve çok incelikli, duyarlı bir konuda da uygar bir biçimde söyleşiyor olabilir. Her ikisinin de içinde konuşmanın akışına ayak uyduran, ne kulağa gelen ne de göze görünen, aynı ayrı akan bir tür karanlık akarsu, bölük pürçük, kesintiye uğramış bir düşünce nehri, gizli korkulardan ya da şiddetten oluşan, varlığını umduğumuz ya da belki yitirilmiş bir erinç ırmağı akmaktadır. Kimi zaman ya biri ya da her ikisinin kendi içinde ya da çok ender de olsa, karşısındaki kişinin içinde süren bu devinim birden insanın kulağına çalınabilir ya da gözüne ilişebilir. Bir çavlanın bir su birikintisine göz açıp kapayıncaya dek iniverişi gibi, karanlığa akışı gibi. Konuşma düzgün akışını sürdürür, ne dalgalanır ne titreşir ama hız değişir, hava elle tutulacakmışçasına ağırlaşır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
"Ben her zaman portakalların cennetten çıkma bir yemiş olduğuna inanmışımdır. Portakalı ilk anlayan Matisse olmuştur bence, ne dersiniz? Işık vurmuş portakal, gölgede kalmış portakal, mavi üstüne portakal, yeşil üstüne portakal, karanın içine sızmış portakal," diyor.
Sayfa 108Kitabı okudu
"Kim anlar iyi bir koltuktan?"
Keyif yaşamdır, yaşamın ta kendisidir, Dr. Himmelblau, çoğumuzda olmayan da budur işte ya da az da olsa varsa içine okuruz; oysa o mavilerde, pembelerde, turuncularda, o bayrak kırmızısında sezecek olsak bunu, yere kapanıp tapınmalıyız - çünkü işte bu aradığımız şeyin ta kendisidir. Kim anlar iyi bir koltuktan?
Sayfa 103Kitabı okudu
"Yaşam dudaklarda bir mey, eğlen durma sen hey, yaşamak ne güzel şey." Yalnızca genizden çıkıyormuş gibi, anlaşılmaz birtakım heceler, ardında sitarlardan gelen bir ting tong, bir tür gong ya da zil sesi gibi. Hiç hoşlanmazdı doğrusu bu şarkıdan.
Buddha'dan biraz çekiniyor çünkü neyin nesi olduğunu bilmiyor çünkü besbelli buna gerçekten tapınılıyor, yalnızca bir süs değil.
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.