En Yeni Mavi Oktav Defterleri Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Mavi Oktav Defterleri sözleri ve alıntılarını, en yeni Mavi Oktav Defterleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
insan dünyayı güçlü bir ışık yardımıyla un ufak edebilir. zayıf gözler için dünya somutlaşır, daha zayıf gözler için yumruklarını gösterir, daha da zayıf gözler içinse utangaçlaşır ve bakmaya cesaret eden herkesi mahveder.
hiç kimse hayatındaki manevi temelden daha fazlasını yaratmaz; yiyeceği, kıyafetleri vs. için çalışıyormuş gibi görünmesi bir anlam ifade etmez çünkü görünen her lokmayla birlikte görünmeyen bir tanesini de alır, bir tane daha ve bir tane daha... bu her insanın kendini haklı çıkarma yöntemidir. geçmişe dönük mazeretleriyle varoluşunu destekler gibi görünür ancak bu sadece tersten yazılmış bir psikolojik bir yazıdır; gerçekte, hayatını mazeretler üzerine kurmaktadır. her insanın, kendi hayatını (veya ölümünü, kaldı ki zaten ikisi aynı şeydir) haklı çıkarması gerektiği kabul edilir; bu görevden kaçış yoktur.
aile yaşamında, arkadaşlıkta, evlilikte, işte, edebiyatta başarısız olmama sebep olan ya da, bırakın onu başarısız bile olamayışımın nedeni tembellik, kötü niyet ya da beceriksizlik değil. gerçi bir sebep bulunacaksa içinde bunların hepsinden bir parça vardır, çünkü "haşerat boşluktan doğar." bunun sebebi ayağımı basacağım bir zeminden,
bilgelik ağacı'nın meyvesini yediği gün, tanrı, âdem'e ölmesi gerektiğini söyledi. tanrı'ya göre bilgelik ağacı'ndan yemenin cezası ölümdü; yılan'a göre ise (en azından öyle anlaşılıyor) insanın suçu tanrı'ya eş görmekti kendini. ikisi de aynı şekilide yanıldılar. insanoğlu ölmedi, ama ölümlü oldu; tanrı gibi de olamadı ama öyle olmak için gereken kabiliyeti edindi. ikisi de aynı şekilde haklıydılar. ölen insan değil, cennet'in insanıydı; tanrı'nın kendisi olamadı ama ilahi bilgiyi edindi.
insan kendi içindeki yok edilmesi mümkün olmayan bir şeye inanmadan yaşayamaz. üstelik hem bu yok edilmesi mümkün olmayan şey hem de inancın kendisi sonsuza kadar insandan gizli kalabilir. kişisel bir tanrıya duyulan inanç, bu gizliliğin kendini ifade edebildiği yollardan biridir.
yol sonsuza değin uzar; ne ondan bir şey çıkarılabilir, ne de ona bir şey eklenebilir ancak herkes, üzerine kendi çocukça mihenk taşını koyar. "işte, taşın bu tarafında hâlâ gitmen gereken bir yol var; o da senin payın."
eğer bir düzlük boyunca yürüyüp de sahiden yürümek niyetinde olmana rağmen, sürekli geri geri gidiyor olsaydın; işte o zaman umutsuz bir durum olurdu. fakat sen bir uçuruma tırmanmaktasın, aşağıdan bakıldığında bu sarp bir uçurum; buradaki geri çekiş yalnızca doğadan kaynaklıdır ve bundan umutsuzluk duymamalısın.
Kendini dünyanın ızdıraplarından sakınabilirsin. Bu senin doğanla ilgili olduğu için bunu yapmakta elbette özgürsün, ama belki de kaçınabileceğin tek çile, bu sakınmanın ta kendisidir.