Maymun ve Öz
Aldous HuxleyMaymun ve Öz Gönderileri
Maymun ve Öz kitaplarını, Maymun ve Öz sözleri ve alıntılarını, Maymun ve Öz yazarlarını, Maymun ve Öz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Müdür'den epey bilgi toplamayı başarmıştım," diye devam eder. "Kuzeydeki insanların Güney Kaliforniya'dan gelen kaçaklara karşı çok dostça davrandıklarını söylüyordu. Hükümet resmen istese bile kimseyi iade etmiyorlarmış."
Sayfa 161 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Deri sırt çantasıyla Loola ve sırtında bir Şey-öncesi ordu çantasıyla Dr. Poole, kalıntıları hâlâ San Gabriel dağlarının eteklerini kesen şu fevkalade planlanmış otobanlardan birini kesen bir tepeyi aşıyorlar.
Rüzgârlı bir tepeye geçiyoruz. İki kaçak aşağıya, Mojave çölünün geniş düzlüğüne bakıyorlar.
Sayfa 160 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
İki buçuk milyon iskeletin olduğu bir şehirde birkaç bin kişinin varlığı zorlukla fark ediliyordu. Hiçbir patırtı yok. Sessizlik her şeyin üstünde ve tüm bu küçük rahat burjuva evlerinin kalıntıları arasında, sessizlik bilinçli ve bir ölçüde komplo gibi duruyor.
Sayfa 152 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Öyle zamanlar vardır ki, ki şu an da onlardan biri, dünya özellikle güzel olmayı amaçlamış gibi görünür; sanki şeylerin içindeki bir zihin, tüm görünüşlerin altında yatan doğaüstü gerçeklik, aniden kendini görmeyi seçenler için, dışa vurmaya karar vermiştir.
Sayfa 150 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Fakat neyse ki Şeytan'ın çok sayıda müttefiki var - uluslar, kiliseler, siyasi partiler.
Sayfa 147 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Çok etkilenen Dr. Poole öne doğru eğilir, onun elini tutar ve kalbinin üzerine bastırır.
"Sanırım hayatın anlamını buldum," der.
"Ben de."
Loola ona doğru yaklaşır ve cimrinin tekinin hazinesini tekrar tekrar saymaktan kendini alamaması gibi Dr. Poole parmaklarını Loola'nın saçları arasında gezdirir, lüleleri parmaklarıyla böler, kıvrımları açıp sonra bırakarak sessizce yerlerine dönmelerine izin verir.
Sayfa 132 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Çok fazla düşünüyorsun," der sonra. "Düşünmemelisin.
Sayfa 129 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Düşman yoksa yaratılır
Eğer sosyal dayanışma istiyorsan, ya dışarıda düşmanların ya da baskı gören bir azınlık olması gerekir. Bizim dışarıda düşmanlarımız yok, öyleyse Ateşlilerimizden mümkün olduğunca yararlanmamız lazım. Onlar; Hitler'in baskısı altındaki Yahudiler, Lenin ve Stalin'in baskısı altındaki burjuvalar, Katolik ülkelerdeki heretikler ve Protestanların baskısı altındaki Katolikler gibiler. Bir şey yolunda gitmediğinde, bu hep Ateşlilerin hatasıdır. Onlarsız ne yapardık bilemiyorum.
Sayfa 114 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Şeytan onları iki boynuzuyla sürecekti. Savaş boynuzundan kendilerini kurtarabilseler bile açlık boynuzuna geçmiş bulacaklardı kendilerini. Ve aç kaldıkları zaman da savaş çok cazip gelecekti.
Sayfa 104 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Burada, Güney Kaliforniya'da oldukça iyi kütüphaneler vardı. Büyük bölümü yakıldı bile...
Sayfa 101 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Senin dininde de sonuçta kan var," der Şeytan-Vekili, alaycı bir gülümsemeyle. "Kuzunun kanıyla yıkandı! Öyle değil miydi?"
"Kesinlikle doğru," Dr. Poole kabul eder. "Fakat biz yıkamayı gerçekten yapmıyoruz. Sadece konuşmalarımızda var - ya da daha çok ilahilerde söylüyoruz."
Sayfa 100 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Korkudan dili tutulmuş kadını, sunağın merdivenlerinin tepesine, Pasadena Patriği'nin uzun bir kasap bıçağını bileyerek beklediği yere götürür. Tıknaz Meksikalı anne ağzı açık, korkudan donmuş gözlerle ona bakmaktadır. Sonra Papaz Adaylarından biri çocuğu onun kollarından alır ve Patriğe doğru uzatır.
Sayfa 95 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Keçi derisinden uzun bir Anglo-Nübye cübbe giymiş ve dört uzun, sivri boynuzla süslenmiş bir altın taç takmış Şeytan-Vekili, görkemli bir şekilde aşağı inmektedir.
Sayfa 90 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Öbür türlü ölüm - salgından, zehirlenmeden, yangından, ya da yapay olarak üretilmiş kanserden değil; türlerin özünün iğrenç bir şekilde bozunumuyla gelen. Dehşet verici ve hiç de destansı olmayan bu doğarken-ölüm pekâlâ atom savaşı gibi, atom endüstrisinin bir ürünü olabilir. Nükleer füzyonla güçlendirilen bir dünyada herkesin ninesi bir röntgen teknisyeni olacaktır.
Sayfa 88 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Evet, yarın Şeytan Günü... Şeytan Günü," diye tekrarlar diğerinin yüzündeki kavrayamayan ifadeyi görerek. "Şeytan Günü'nün arifesinde neler olduğunu bilmediğini söyleme."
Sayfa 73 - İthaki YayınlarıKitabı okudu