Yazarın Bir Gün kitabını lise zamanlarımda okumuştum ve çok sevmiştim. Yıllar sonra bu kitabına denk gelince Bir Gün’ü okurken bana hissettirdinlerini anımsadım ve bir heves okumaya başladım ama resmen hayal kırıklığı. Sayfalarda aynı şeyin tekrar tekrar anlatımı, bir sürü laf salatalığı yaparcasına benzetmeler yapması (okuyucunun asla anlamadığı) , ve kitabın sonunda da kararterin tabiri caizse bir arpa boyu yol alamaması. Bu kitabı sınıflandıramıyorum bile. Bir aşk kitabı mıydı bence değil, kişisel gelişim mi asla pes etmeyin mi demek istiyor karakterin bu azmiyle yo öyle de değil. Josh harper gibi biri olmayın mı demek istiyor sanırım bu hiç değil. Tamamen zaman kaybı bi kitap.
Klasik sinema filmi tadında, çoğu zaman bir sonraki olayın ne olabileceğini tahmin edebileceğiniz , ortalama bir kitap.
Tıpkı yazarın ilk kitabı Bir Gün de olduğu gibi beni içine çekmedi. Sırf sonunu merak ettiğim için ve kitabı yarım bırakmaktan pek hoşlanmadığım İçin okudum diyebilirim.
Hayatındaki tek amacı ünlü bir oyuncu olmak olan, isimsiz, figüranlık ve yan rollerde oynayan, adının ünlü Amerikalı oyuncuyla benzer olmasından dolayı sürekli alay konusu olan, boşanmış, yalnız yaşayan, kısmen ezik bir karakter olan Stephan’ın hikayesini anlatıyor.
İçinde aşk, entrika ve kıskançlığın olduğu vasat bir kitap bence.
Okudum ama ne okudum diye soracak olursanız içerisinde hiç bir eğitici yön olmayan konuyu bir yere bağlamayıp 400 sayfa işte başarısız olduğu gibi sevdiği kadına da açılıp bir yolculuğa çıkamayan zayıf, silik ve yeteneksiz bir figüranın oyunculuk hayatı, bitmiş bir evliliği ve çocuğu ile ilişkisi ve çok ünlü meşhur aktörün eşine aşık oluşunu ve o aşkta da başarılı olmamasını anlatan garip bir kitabı.. Beğenmediğin halde neden okuduğuma gelecek olursam ilk kitaplarından bir günü çok beğenmiş olmamdan ötürü bunu büyük hevesle başladım hüsran devam edip ile yarım bırakmamak adına bitirdim.. Veshasıl kelam lise tarzı bir kitap olup çok da beğendiğimi söyleyemeyeceğim keyifli okumalar
Ö kadar iyi bir insan ol ki, insanlar seni gördüğünde “dünya böyle insanlar var için ayakta duruyor” desinler!
“İnsan için en zor olanı, her gün adam olabilmektir!” (Cingiz Aytmatov)