Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Milliyetçilik Ve Faşizm Üzerine Yazılar

Medeniyet Kaybı

Tanıl Bora

Medeniyet Kaybı Gönderileri

Medeniyet Kaybı kitaplarını, Medeniyet Kaybı sözleri ve alıntılarını, Medeniyet Kaybı yazarlarını, Medeniyet Kaybı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Schmitt, istisnayı, "olağanüstü hal"i belirleme erkini, egemenliğin temel belirtisi, 'tözü' sayar; zira hukuk kendi kendini gerçekleştiremez, onu yürüten iradeye muhtaçtır ve devlette mündemiç bu iradenin sürekli yeniden temsil edilmesi, 'kendini göstermesi' gerekir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Bu ülkede insan hakları mücadelesi, diyebiliriz ki "kültürel görececi" bir insan hakkı anlayışından bile mahrum bir milliyetçilik ideolojisiyle başetme belasıyla karşı karşıya bulunuyor.
Reklam
292 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Medeniyet Kaybı - Tanıl Bora
Yazar hakkında ufak çaplı bir araştırma yaptım. Neo-liberal eğilimleri olan bir sosyalistmiş, okuduklarımdan anladığım kadarıyla. Bu kitap ise, Türk milliyetçiliğini ve Cumhuriyetçi-ulusalcılığı eleştiren bir kitap. Ama şunu söylemek istiyorum: Bu kitapta, Milliyetçiliği -milliyetçiliğin sanki hiç iyi/haklı yönü yokmuş gibi- kriminalize eden bir anlatım-türü var. Milliyetçiliği sürekli negatif çağrışımlarla yüklemiş, yani negatif bir söylem hakim. Bundan dolayı, bir Türk milliyetçisi olarak, bu kitabı beğenmedim. Eğer bu kitap, 'Milliyetçiliğin Eleştirisi' mahiyetinde ise, okunabilir, ama, Milliyetçilerin argümanlarına doğru dürüst yer verilmemiş. Puan vermeyeceğim. Sosyalist bir aydının birikimine 'hürmeten' okudum. Tabi yine de, Türk milliyetçilerinin ve siyaset-bilimcilerin okumasını tavsiye ederim.
Medeniyet Kaybı
Medeniyet KaybıTanıl Bora · İletişim Yayınları · 201129 okunma
Türklüğün tarih içindeki tözü, Türk nomos'u olarak telâkki edilen Töre,ezelden gelip ebede giden bir varlık gibi düşünülen "Türk Devletinde cisimleşir.
Cumhuriyeti sevmek, ancak cumhuriyet idaresine lâyık bir vatandaş olmakla kabildir.
Sosyalizm/komünizm işçilerin 'çıkarını', emeğin 'hakkını' vermekte falan değil, onların emek güçlerinin -yani insanî potansiyellerinin- ölü emek olarak kapitalist üretim ilişkilerine gömülmekten kurtarılmasında görüyordu. İşçilerin devrimci özne olarak tasarlanışı, en feci durumdaki insancıklar olmalarından değil, onların çıkarının, bu sistemin aşılmasında olmasından kaynaklanıyordu. Onların çıkarı, emeğin soyut emek gücüne indirgenmekten çıkmasında, yani bu anlamda işçiliğin bitmesinde idi; işçilerin kurtuluşu, işçilerin işçilikten kurtulması idi.
Sayfa 282 - Birikim KitapKitabı okudu
Reklam
Türk Solu
"Ulusal sol" tabir edilen muhitin de anti-Kürt hıncın yeniden üretimine katkıda bulunmaktan geri kalmadığını ekleyelim. En uç nokta, "Türk Solu"dur. 2004 yerel seçimlerinden önceki 51. sayılarında başyazar Gökçe Fırat, DEHAP'n güçlü olduğu yerlerde "en güçlü Türk adaya" (italik orijinalde - T.B.) oy vermeye çağırmıştı. Türk Solu'nun "Kerkük Kürtlere mezar olacak" kapaklı Şubat 2005 sayısı, "Türk"ün, "Kerkük için şimdi savaşmayı göze almazsa Diyarbakır'ı savunmak için geri çekilmek zorunda kalacağını" yazmaktadır. Sadece Türk Solu'nda değil, bütün fikri hemcinslerinde, Kürt tehdidine karşı şovenist alarmizm, satır aralarında ırkçı kalıp yargılarla süslenmektedir.
Sayfa 252 - Birikim KitapKitabı okudu
Son yıllarda Türkiye'de polisler, ilkin 1992 Şubatında nümayiş yapmışlardı. İşkence, kötü muamele "iddialarının" önüne geçmeye dönük düzenlemeler öngören Ceza Usulü Muhakemeleri Kanunu değişikliğine tepki gösteriyorlardı. O kanı donduran, aklı bitiren "KAHROLSUN INSAN HAKLARI" sloganı bu gösterilerde duyuldu.
Sayfa 219 - Birikim KitapKitabı okudu
Vatandaşlarının tehdit algılamalarını canlı tutarak güvenlik endişelerini beslemek, Amerikalı şişman yönetmen Moore'un Benim Cici Silahım filminde de gösterdiği gibi, hükümetlerin siyasal rıza üretim stratejilerinde küçümsenmeyecek bir rol oynuyor.
Sayfa 229 - Birikim KitapKitabı okudu
Anti-semitizmin, 'zır' milliyetçi tarih ve toplum görüşünün güç tapıncının bereketli toprakları üzerindeyiz. Bu topraktar beslenenlerin Kavgam'a da ilgi gösterebileceğini kestirebiliriz Bu durumu, 'normal ama tehlikeli' kaydıyla, anlayışla karşılayanlar çok. Ümit Özdağ Akşam'da nasıl diyor: 'Arkadan hançerlendiklerini düşünen iyi Türkler, Hitler'i okuyorlar.' Böyle bakanlar çareyi, Kavgam'ın hitap ettiği heveslerin 'normal' Türk milliyetçiliğiyle tatmininde görüyorlar.
Sayfa 163 - Birikim KitapKitabı okudu
Reklam
Sıradan faşizm etmenleri, anonim, fragmanter, spontan (kendiliğinden, anlık) ve çoğuldur. Kolayca belirli bir sınıfsal kültüre, politik kimliğe özgülenemez. Nitekim yukarıda -kategorik bir düzenle değil örnekleme maksadıyla- sıraladığımız sıradan faşizm belirtilerini, ülkücü mahfillerde olduğu gibi, Atatürkçü, İslâmcı hatta bir çeşit solcu muhitlerinde de göre biliriz -ama dikkat; en çok, apolitik, yüzer-gezer, "sıradan" vatandaş ikliminde görebiliriz. Sıradan faşizmin bu akışkan yapısı, ondan nemâlanan faşist hareketin görece esnek hal ve tavrının esas amilidir - her kalıba girme anlamında esneklikten söz ediyoruz.
Sayfa 160 - Birikim KitapKitabı okudu
Türkiye'de faşizmin soldaki yerleşik kullanımının esasen hasımları/düşmanları damgalamaya dönük olduğunu biliyoruz.
Sayfa 151 - Birikim KitapKitabı okudu
Faşist ideoloji, alt sınıflara, aşağıdakilere, ezilenlere, "küçük adam"a hitap eder.
Sayfa 144 - Birikim KitapKitabı okudu
Faşizm, Frankfurt Eleştirel Okulu'nun temsilcilerinin ızdırapla söyleyip durdukları gibi, baskılanmış, iradesizleştirilmiş, rüşdsüzleştirilmiş kitlelerin baskıcı, iradesizleştirici, rüşdsüzleştirici bir düzene şevkle katılmalarını sağladığı için vahim ve trajiktir.
Sayfa 142 - Birikim KitapKitabı okudu
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.