Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması

Samuel P. Huntington

Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması Sözleri ve Alıntıları

Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması sözleri ve alıntılarını, Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması kitap alıntılarını, Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tezislər
I. Tarihte ilk kez küresel politika çok kutuplu ve çok medeniyetli olmuştur. II. Batılı olmayan medeniyetler kendi kül­türlerinin değerini yeniden olumlamaktadırlar. III. Medeniyete dayalı bir dünya düzeni ortaya çıkmakta­dır: Kültürel yakınlıkları paylaşan toplumlar birbirleriyle iş­ birliği yapmakta. IV. Batı’nın evrenselcilik taslaması, gittikçe artan ölçüde diğer medeniyetlerle, özellikle Çin ve İslamla, çok ciddi ça­tışmalara neden olmaktadır. V. Batı’nın varlığını sürdürebilmesi Amerikalıların Batılı kimliklerini vurgulamalarına, Batılıların medeniyetlerini ev­ rensel değil, kendi türünde biricik olarak görmelerine, Batı­lı olmayan toplumlardan gelen tehditlere karşı koruma ve medeniyetlerini yenileyebilmelerine bağlıdır.
Bu yeni dünyada yöresel politika, etnik duruma dayalı veya en azından ona bağlı politikadır. Küresel politika da medeniyetler politikası olmaktadır. Süper güçlerin rekabeti yerini medeniyetlerin çarpışmasına bırakmıştır.
Sayfa 25
Reklam
Askeri Kapasite: Askeri gücün dört boyutu vardır. 1-Nicel: İnsanların sayısı, silahlar, teçhizat ve kaynaklar. 2- Teknolojik: Silahların ve teçhizatın etkinliği ve gelişmişliği. 3-Örgütsel: Askerlerin tutarlılığı, disiplini, eğitimi ve morali. Emir-komuta zincirinin etkinliği. 4-Toplumsal: Toplumun askeri gücü etkin olarak kullanma konusunda istekliliği ve yeteneği. 1920'lerde Batı bütün bu boyutlarda her ülkeden çok daha ileride idi. İleriki yıllarda diğer medeniyetlere göre Batı'nın askeri gücünün azalması, her ne kadar çok açık bir biçimde olmamışsa da askeri kapasitenin bir ölçütü olarak askeri personelin dengesindeki değişime yansımaktadır. Modernleşme ve ekonomik gelişme devletlerin askeri kapasitelerinin arttırmak için kaynaklar yaratmakta ve toplum içinde bu konudaki isteği ortaya çıkarmaktadır.
Sayfa 118
Bu arada insanlar komünizmi son laik tanrının başarısızlığa uğraması olarak gördüklerinden ve yeni laik ilahların yokluğu yüzünden çareyi büyük bir tutkuyla gerçek şeye dönmekte buldular. İdeolojinin yerini din, laik ulusalcılığın yerini de dini ulusalcılık almaktadır.
Sayfa 139Kitabı okudu
1970 ve 1980 lerde siyasal liderler hem kendilerini hem de de rejimlerini İslam ile tanımlamada birbirleriyle yarıştılar. 1990 ların başında ilk kez Türkiye'nin Kemalist kimliği ve laiklik ciddi tehdit altına girmiştir. İslam dinine olan inançlarını ve bağlılıklarını vurgulamak için hükümet liderleri -Özal, Suharto, Karimov- hacca gitmişlerdir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Şu andaki biçimiyle Batı sekularizminin insan haklarının en iyi taşıyıcısı olduğunu düşünmüyorum. Batı sekülarizmi "güzel hayat"ın anlamına dayanak oluşturan tanimların, esas olarak hedonizm, kendini tatmin ve tüketim olduğu kültürel bir dalgadır. İnsanlık, bundan daha farklı bir şey olmalı. Bu kadar büyük bir manevi ve ahlâkî boşlukta politik bireyin korunması çok fazla şey ifade etmez. (Brzezinski ile mülakat)
Sayfa 196 - VadiKitabı okuyacak
Reklam
592 öğeden 491 ile 500 arasındakiler gösteriliyor.