Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar - Eski Yunan Gönderileri
Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar - Eski Yunan kitaplarını, Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar - Eski Yunan sözleri ve alıntılarını, Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar - Eski Yunan yazarlarını, Medeniyetlere Yön Veren Uygarlıklar - Eski Yunan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
6. şehrin etrafındaki surlar efsanelere göre eski Truva Kralı Laomedon tarafından tanrılara (Poseidon ve Apollon) yaptırıldığıdan çok sağlam ve kalındır.
General Parmeion'un "İskender'in yerinde olsam kabul ederdim." dediği, buna karşılık İskender'in de "Parmenion olsaydım,ben de kabul ederdim." biçiminde karşılık verdiği anlatılır.
Beğenerek okuduğum bir kitaptı kesinlikle tavsiye ediyorum. Tarih, felsefe ve mitoloji unsurları çok güzel açıklanmıştı. Kitabın sonunda da antik Yunan tanrılarının detaylı açıklamaları mevcut.
Yunan tarihini merek edenler için iyi bir başlangıç olabilir, çünkü çok fazla detaya girilmemiş ama gerekli bilgiler de verilmiş. Bence yeni başlayanlar sıkılmadan keyifle bu kitabı okuyabilirler.( Ayrıca kitabın sonunda yunan mitolojisindeki tüm tanrıların isimleri ve görevlerinin yer aldığı bir bölüm de var.)
Diocletianus’un hükümdarlığı süresince Misya piskoposluk bölgesi ilan edilmişti ve burası Galerius tarafından yönetilirdi. Theodosius’un hükümdar olduğu dönem içinde Yunanistan topakları Gotlar, Vandallar ve Heruli kavimlerince pek çok kez istilaya maruz kaldı. 4. yüzyılda Vandallar Tesalya’yı istila edince, Arcadius şehri tahliye etti. Bunun üzerine boş şehre giren Vandallar Atina, Korint ve Mora’yı da yağmaladı. Stilicho, yağmacı güçleri 397 yılında topraklarından çıkardı ve Gotlar ile birlikte Vandallar da İtalya’ya yöneldiler. 410 yılında Roma’da ağır yağmalamalar yaptılar ve ömrü kısa da olsa İber Yarımadası üzerinde bir devlet kurdular. Yunanların yaşadıkları topraklar Roma İmparatorluğu’nun neredeyse doğu yarısının bütününü oluşturmuş olsa da bu yörelerde nüfus çok seyrek ve toplum çok yoksuldu. Roma hâkimiyetine girilmesi ile Anadolu kentlerine ve özellikle de Konstantinopolis’e başlayan göçler, dış kavimlerin saldırılarıyla birlikte daha büyük hız kazandı. Bu I. Konstantin’in yönetiminde tavan yaptı. Atina ve Sparta gibi geçmiş dönemlerde Yunan dünyasında en önemli kentler olmuş yerler, önemlerini büyük ölçüde yitirmiş, tüm bunlar yavaş yavaş gelişmekte olan Konstantinopolis’te toplanmaya başladı. Halkın yoksulluğuna ve nüfusun azlığına rağmen gerek Roma egemenliği boyunca, gerekse Bizans İmparatorluğu kurulduktan sonra Yunanların yaşadığı yerler Hıristiyanlığın doğudaki en güçlü kaleleri olarak kaldı…