Mehmed Akif kitaplarını, Mehmed Akif sözleri ve alıntılarını, Mehmed Akif yazarlarını, Mehmed Akif yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.

Lev Nikolayevich Myshkin

@satirlardaki_dunya

11 Ocak 2019 00:01

424 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

1 saatte okudu

Anı-biyografi türünde yazılan bu eser isminden de anlaşılacağı gibi yazarın İstiklal Marşı (her ne kadar benim değil milletin bu desede), Çanakkale Destani şairi Mehmet Akif'in hayatı,seciyesi(karakteri,huyu) ve sanatını bizlere anlatıyor Eser yazarın 1903 yılında Mehmet Akif ile ile tanışması ile başlıyor. 33 yıllık bir dostluk hikayesi. Garip olarak yaşayan yaşayan şairin yine garip bir şekilde Dünya'ya Veda ettiği bir yaşam öyküsü ile bizlere anlattığı hayatı. Gerek birlikte yaşadıkları anılar ile gerekse çevresinden Mehmet Akif ile yaşadıklarını dinlemesi, şairin Mektuplarından kesitler ile bir çok yönüne hayran olacağınız Mehmet Akif'in seciyesi. Sanatındaki mükemmel bir şekilde aruzu kullanması, kendi ifadesi ile 'Aruzu bırak sana servetler verelim denilse yine de aruzu bırakmam. Bu biraz delilik gibi fakat benim sanatım bu' diyecek kadar sanatına bağlı bir sanatkarlık tarafı. Gerek ilmi gerekse bu edindiği ilim ve ahlaki hayatında kati derecede uygulaması bakımından büyük hayranı olduğum şairi okumak inanılmaz bir mutluluk verici idi. İlim sahibi bireyler görülür fakat ilmine layık eylemlere sahip bireyler şu Dünya'da narin rastlanır. Böyle bir şahsiyet olan Mehmet Akif Ersoy iyi ki yaşamış ve bizlere o güzel şiirlerini sunmuş. Mehmet Akif Ersoy'un ruhuna rahmet duaları ile . İstifadeli okumalar dilerim Başımızdan böyle şairler hiç eksik olmasın

Mehmet Akif Hayatı-Seciyesi-SanatıMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayınları · 2010245 okunma

Delinin Divanı Niteliğindeki Alıntılar

@Aaslan66semavi

10 Aralık 2018 19:48

Akif’in Ahlakı “İlk tanıdığım zaman ona inanmadım: Bir insan bu kadar temiz olamazdı; cabotindi; ve fena aktör melek rolünü oynamaktan bir gün yorulacaktı, gayri tabii bir faziletten yorulan yüzünü bir gün görecektim. Fakat 35 sene bugün gelmedi. 35 sene, onun yanından her çıkışımda, kendime hep bu sualleri sordum: Bu tevazu kendi kendini inkâr etmek derecesine nasıl çıkıyordu? Mahrumiyetlerden yılmayan seciyesiyle kendisini nasıl kahraman sanmıyordu? Onu yakından tanıyanlar için her geçen gün nasıl onun lehine geçen bir gün oluyordu? Onun temizliği yanında insan kendi günahlarından muzdarip olurken, o, kendisinin sizden başka olduğunu nasıl görmüyordu? Ve bir sanat kadar güzel olan bu mahviyet, bir taraftan da, bir sanat kadar nasıl çirkin değildi SAYFA 237

Sayfa 237Kitabı okudu