Mehmed Âkif Ersoy Gönderileri
Mehmed Âkif Ersoy kitaplarını, Mehmed Âkif Ersoy sözleri ve alıntılarını, Mehmed Âkif Ersoy yazarlarını, Mehmed Âkif Ersoy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diğer mezarlar gibi, onun kabri de sahipsizdi.Ölüler,sadece toprağın merhametine terk edilmişti.
Sayfa 17 - Ötüken Yayınevi
Âkif bey, dinde ferdî hürriyetlere saygılıdır ve kimseyle de bu bağlamda herhangi bir meselesi bulunmamaktadır.Onun sözleriyle:"Bendeniz kimsenin akîdesine müdahale etmek, kimsenin telâkkiyât-ı vicdâniyesini teftişte bulunmak itiyâdında değilim. Zaten Müslümanlık, hiçbir ferde başkalarının i'tikadını teftiş hakkını vermemiştir, vicdan casusluğunu Kur'an sarahaten 'men' eder. Herhangi bir kişi şöyle dursun, Peygamber'de bile kulûb-ı ümmet üzerine murâkabe hakkı yoktur"
Sayfa 350Kitabı okudu
...Âkif, şerefli ve müstakil bir millet olmamız için, fikirlerinin zaferini istiyordu... Şimdi, milli marş güftesinde hayal ettiği istiklâl Türkiye'sinin topraklarında yatıyor. İnandığı Allah'tan korkan bu (zât), Türkiye'nin mesut ve kudretli kalmasından başka hiçbir şey düşünmeyerek ölmüştür.
Sayfa 344Kitabı okudu
Ne yazsam şâire elhak,ne söylesem sadâ-yı Hak
Murassâdır gelen tarih-i cevherdârına bir bak
Elinde şanlı al sancak livâü'l hamd için el-hak
Ufuklarda bugün yine koca Âkif olur ancak
Sayfa 343Kitabı okudu
...son defaki ziyaretimde, onu bitâb bulmuştum... Ayrılırken;"Anadolu'ya gidecek misin?"dedi. "Evet!" cevabı üzerine fersiz nazarlarını gözüme dikti. Kudretsiz, fakat müsterih bir sesle: "Memlekette kalmış olsaydım, başarılan işlerin azametini, milletimizin cihan nazarında ihraz ettiği şerefli mevkii belki bu kadar iyi göremeyecektim" dedi.
Sayfa 335Kitabı okudu
"Gölgeler" ve bilhassa...o üç şiir, bu tasavvufa yeni bir yaklaşım olduğunu gösteriyor Âkif'te. Onun için şeklî, merâsimî tarikatlardan uzak, fakat kendi iç dünyasında yaşanan bir tasavvuf Âkif'te vardı, demek belki daha doğru olur.
Sayfa 327Kitabı okudu
Kasr-ı Gülşen'sin evet, lâkin gönüller şen değil
Durduğum mâzîne hürmet,yoksa neşvemden değil,
Var mı boş sinende canandan kalan nûr izleri,
Ey yeşil yurt,istenen senden odur,sinen değil
Sayfa 316Kitabı okudu
...M.Akif de, M.Sabri de, 1923 sonrası ınkılâblara dayanamadıklarından Mısır'da yaşamak zorunda kalmışlardı, ama ilki bu ınkılâblara karşı sessiz kalmayı tercih ederken, ikincisi şiddetle eleştiriyordu. Bu da Akif'in medrese zihniyetine karşı mesafeli olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Bu zihniyet mensuplarının Akif'e kuşkulu bakmaları, bazen de eleştirel yaklaşımları bu durumun sonucudur.
Sayfa 300Kitabı okudu
Şâyet, Cenab-ı Hak, dünyanın bütün nimetlerini Müslüman girişimci ve ticaret erbabına gitmesine izin vermiş olsaydı, bu defa ekonomik düzlemin Müslümanlarını daha çetin bir imtihana tabi tutmuş olacaktı. Bu sınavın zor soruları, hayır ve infak kapısını açık tutulmasının bir emr-i azim olması, buna mukâbil Müslüman girişimcinin, bu emr-i azimi ıskalayıp sermaye yığmayı yeğlemesi durumunda ne olacaktır? Müslüman girişimcinin, istihdam ettiği müslüman çalışanını bilinçli istismarı, rekabetçi piyasada, tam rekabeti devre dışı bırakarak ayak oyunlarına girip rakiplerini tasfiye etmesiyle piyasada tekelci bir yapılaşmaya gitmesi yada bunun yollarını açmaya yönelmesi de gizli şirktir. Bunun yanında, İslâmi ilmihalde yeri olmayan bir iktisat kaidesinin, tam rekabet şartlarının inşası ve sürdürülmesi için nasıl bir duyarlılık içerisinde bulunacağı da bir başka sual olacaktır. Hayır kapısından geçmeyen, işsizlerin istihdamını kendine dert etmeyen, üzerinde zekat borcu bulunan bir Müslüman girişimcinin somut gerçekte ortaya koyacağı tablo, hiç de Muhammedî olmayacaktır.
Sayfa 275Kitabı okudu
Şu heyeti içtimaiyeyi teşkil eden efraddan biri bulunmak itibariyle meydandaki fenalıklardan kendimizin de ve mes'ul olduğumuzu hiç hatırlamıyoruz. Memleketimize bir şeref teveccüh ederse, her birimiz, en büyük hisseyi nefsine ayırmak istiyor; milletin şanını, haysiyetini lekeleyen içtimai maskaralıkların töhmetini ise, hiçbirimiz yanına yaklaştırmıyor. Bir de bakıyorum, vazifeperverliği, fedakarlığı daima başkalarından bekliyoruz."dostlar şehit, biz gâzi!"yağması, dört elle sarıldığımız bir düstur.
Sayfa 225Kitabı okudu
...Milliyet "asabiyet" değildir. Dil ve tarihi görenekler, Müslümanlıkta kabul edilmiştir.Kur'an'da Allah, her kavme kendi dilleriyle "kitap" gönderildiğini söyler. Demek ki, hususi dili olan kavimlerin vücudunu kabul etmektedir. Esasen milliyet gerçek anlayışla bir kültür işidir.
Sayfa 217Kitabı okudu
...Akif'in İslamcılığının esasını inançta emir ve nehiylerde kaynağını İslam'dan alan bir hayat tarzı ile çağdaş medeniyetin İslam'a aykırı olmayan güzelliklerinin telîfi teşkil eder.
Sayfa 199Kitabı okudu
... ey cemaati Müslimîn: siz ne Arapsınız, ne Türksünüz, ne Arnavutsunuz, ne Kürtsünüz, ne Çerkezsiniz! Siz, ancak bir milletin fertlerisiniz ki, o büyük millet de islâm'dır. Müslümanlığa veda etmedikçe kavimcilik iddiasında bulunamazsınız.
Sayfa 197Kitabı okudu
... Müslümanlık, ırk,renk,lisan,muhit itibariyle birbirine büsbütün yabancı unsurları aynı milliyet altında cem' eden yegâne râbıta iken... Şu son senelerde meydana çıkardığımız kavmiyet, asabiyet görüntülerine şaşmamak elden gelmez! Bu kadar hükümât-ı islamiyye hep tefrika yüzünden mahv oldu... Hâlâ milleti, namütenahi parçalara ayıracak bir siyaset güdüyoruz.
Sayfa 195Kitabı okudu