Sayfa Sayısına Göre Mehmed Emin Yurdakul'un Bütün Şiirleri Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Mehmed Emin Yurdakul'un Bütün Şiirleri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Mehmed Emin Yurdakul'un Bütün Şiirleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ey iyilik, ey dünyanın, insanlığın ümidi!
Seni herkes bir parçacık dinleseydi, görseydi;
Ah o vakit bu kaygular kalkardı;
Gözyaşları sevinç için akardı.
Bahtı kara şiirim,
Her yuvadan başka sesler duyardı;
Kendisini en bahtiyar sayardı.
Ey iyi ses nerdesin?
Senin sesin hayat için döğüşmeğe koşturur;
Senin sevgin vatan için fedakârlık öğretir;
Senin yüzün insan için bir merhamet duyurur;
Senin ile insanoğlu yer yüzünü şenletir.
Üç kıt'ada cihangirce hüküm süren bir devlet..
Şu saatte bir karanlık uçurumun üstünde,
Tüy ürperten bir ölümün önünde!..
Zirâ mülkte adalet yok, hürriyet yok, hukuk yok;
Hükümette haksızlık çok, ahâliye zulüm çok!
Her bucakta demir elli istibdad;
Her bucakta kaplan dişli cehalet.
Vatandaşlar, hür ve mes'ud ömür sürmek bir hakken,
Esir olmak, mazlum olmak, sefil olmak bu neden?
Bu milletin çektiği ne? Bu istibdad ne demek?
Bir hamiyet göstermezsek vatan elden gidecek!
Kanlarımız kurudu mu, kollarımız çolak mı?
Vazifemiz hayvan gibi durmak mı?
Hayır, hayır.. Fedâilik gömleğini giyerek,
Yüksek sesle, "Meşrutiyet, yahut ölüm!" diyerek,
Hürriyet bayrağını açalım;
Zalimlerin önlerine çıkalım;
İstibdâdı temelinden yıkalım;
Bu uğurda kanımızı saçalım!..
Bu millette, zalime dinsizden çok kinler var;
Bir taht âdil değilse mihrab olsa parçalar.
Sen bu kinden kork sakın;
Elindeki kuvvetle kalbin gurur duymasın.
Ey hâkimler, haksız hüküm mülke bir top güllesinden yamandır;
Bir yüreği kaybeylemek bir tabyadan daha büyük ziyandır,
Sizin her bir hükmünüzle devlet âdil, yahut zâlim olacak.
"Fırtına var...”
"Varsın olsun, kıyametler koparsın;
Sen yolunda bir büyük dev adımıyle ilerle.
Durma, yürü; ayakların yürümekten kabarsın;
Ölümlerden kurtulunur ileriye gitmekle!...
Ziyânı yok, sendele, düş; şu geçitten uzaklaş;
Atacağın her adımla menziline koş, yaklaş;
Yürü, yürü, yarı yolda kalma, haydi ileri!..."
“Oh, çığ uçmuş...”
"Görüyorum, lâkin bundan ne çıkar;
Sen yolunda bir büyük dev adımıyle ilerle.
Durma, yürü, insanoğlu ister ise dağ yıkar;
Kayalıklar bir yol olur, bir parçacık emekle!...
Bak, şu sarp, dik dağ başına; işte ayak izleri!
Bunlar bütün senden önce geçenleri gösterir;
Yürü, yürü, artık yeter korkaklığın elverir!..."