Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı

Azra Erhat

Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı Gönderileri

Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı kitaplarını, Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı sözleri ve alıntılarını, Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı yazarlarını, Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün bugünü kana kana seninle geçirdim...
İnsan ne çok değişiyor... İnsan konuşurken bile yazar. Yazı, masanın başına geçip kehadı önüne aldığın zaman başlamaz. O berbat bir şeydir, kehad sana, sen kehada bakar durursun. Kehad soğuk ve beyaz Siberya Ovası’na döner. «Şu saatta yazacağım, şu saatta duracağım!» olmaz. İnsan uyanık oldukça — bazen uyurken rüya gördükçe bile— durmadan yazar. Yazı diye bilinen şey, zaten zihinde yazılmış şeyin kehada dökülmesidir. Mesela ben kaç gündür hayalen buraya nakletdiğimin iıiç olmasa on mislini yazmışımdır. Bu insanın elinde olmayan bir haldır.
Bir hemşehri olarak canavar Medusa
Sonra Konya (Iconium) kelimesi çok mühimdir. Çünkü Perseus, Medusa'yı Konya'da öldürdü. Başını kesdikten sonra bır sırığa orada asmış. Ve bu baş bir İkon sayılmış. Şehir «Iconium» diye bu sebepten anılmış.
Reklam
Bunları biliyor muydunuz? :)
Şimdi Konya pek Phrygia değil amma bu Phrygia’nın da, Lykia gibi, eski zamanda nerede başlayıp nerede bittiği pek belli değil. Sonra Konya (Iconium) kelimesi çok mühimdir. Çünki Perseus, Medusa’yı Konya’da öldürdü. Başını kesdikden sonra bir sırığa orada asmış. Ve bu baş bir İkon sayılmış. Şehir «Iconium» diye bu sebepden anılmış.
Balıkçı yaşasa, uzun uzun konuşsa, saatlerce dinlesek..
İnsanlar çoktan beri hakikat diye bilip alışdıkları şeylerden kolay kolay kurtulamıyorlar. Dünyaya doğmak büyük bir «aventure», bir sergüzeşdir, hem de pek tehlikeli bir sergüzeşt. Bittel gibi adamlar insan hayatında «adventure of ideas»e mani olan adamlardır. Mesela Avrupa’nın durumu şimdi «kökleşmiş bir system değil» fakat betonarme gibi donmuş bir anarşidir. Dante’nin Cehennemi’nde insanlara azap çekdiren zebaniler vardı, şimdiki cemiyetdeki gibi 'her insan komşusunun zebanisi değildi ya. İşte bu adamların «rigid» diyeceğim kafaları adamakıllı formalize oluyor.
Kitabın kıymeti ona hâkim olmakdadır, mahkûm olmakda değil. Her zaman söylerim; enginarın büyük kelle çevirmesi için, çıkacağı yerin üzerine ağırca bir taş korlar. Ya kelle kuvvet toplar ve taşı bir yana devirir çıkar, yahut taşın altında ezilekalarak çürür. Kitap yokardaki bir daldır, insan onu tutarak kendini yokarı çeker, sonra ona basarak daha yükseğe bakar. Kitabı yazan, tırmanmakda insana yardım olsun diye bir kol salmış gibidir. «Tut elimden seni başınının üzerine çıkarayım!» dermiş gibi. Yoksa bütün ağırlığımla üstüne abanayım da ezeyim deyen bir marifet değil. Kitap böyle olmayınca hikmeti vücudu kalmaz.
Bin biliyorsan yine de bir bileni dinle. Onun bildiği bir, belki senin bildiğin binin arasında yokdur.
Reklam
Ben öldükten sonra en güzel yazıyı senin yazacağını duyuyorum da ölesim geliyor yahu...
88 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.