Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melayê Cizîrî Hakikat ve Mecaz Arasında Bir Sufinin Portresi

M. Nesim Doru

Melayê Cizîrî Hakikat ve Mecaz Arasında Bir Sufinin Portresi Sözleri ve Alıntıları

Melayê Cizîrî Hakikat ve Mecaz Arasında Bir Sufinin Portresi sözleri ve alıntılarını, Melayê Cizîrî Hakikat ve Mecaz Arasında Bir Sufinin Portresi kitap alıntılarını, Melayê Cizîrî Hakikat ve Mecaz Arasında Bir Sufinin Portresi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşk herhangi bir tanıma sığmayacak kadar yücedir.
Sayfa 49 - Nûbîhar
Hakikatin bilgisi sonu hayretle bitem bir bilinmezliktir.
Sayfa 56 - Nûbîhar
Reklam
Melaye Cizîrî’nin divanında aşk, bizzat ilahî zatın kendidi yani nurun bizzatihi kendisidir. Aşk hem varoluş kaynağı hem de varoluşun kendisidir.
Sayfa 40 - Nûbîhar
Sûfîler, ilahi aşkın azameti karşısında hayran kalıp şaşkınlık geçirmeyi şarap metaforuyla açıklamışlardır.
Sayfa 25 - Nûbîhar
Sufiler, ilahi aşkın azameti karşısında hayran kalıp şaşkınlık geçirmeyi şarap metaforuyla açıklamışlardır. Ekseriyetle şarap metaforu maddi anlamdan ziyade ezeli ve ebedi ilahi güzellik karşısında kendinden geçme ve vecd halini ifade etmektedir. Şarap metaforunun kullanılmasının sebebi olarak sufinin ilahi aşkın sonsuz güzelliği karşısında sevincini, coşkusunu, heyecanını ifade etmek içindir. Hiç şüphesiz şarap metaforunun zahirine, literal anlamına takılıp kalmak batınındaki hikmeti, anlamı kaçırmamıza neden olacaktır. Mela, kendisinden önce tevarüs eden şarap metaforunu ilahi aşkın güzelliğini, haşmetini ifade etmek için sıklıkla kullanmıştır. Mela'nın ilahi aşk karşısında içtiği şarabın aşk şarabı olduğunu şu dizeler ortaya koymaktadır: Ji ezel Heq bi Melê daye ji 'işqê qedehek Ta ebed mest û xerab în ji meya wê qedehê Hak Teâlâ aşk şarabından bir kâse sunmuş Mela'ya ezelde İşte o kadehin şarabından mest ve sarhoşuz tâ ebede Mela'ya göre aşk şarabından içen kimse kendisine yöneltilen eleştirileri dikkate almamalı, hak yol olarak gördüğü "aşk dini"ne olan sadakatini devam ettirmelidir.
Sayfa 25 - NûbiharKitabı okudu
Mela’nın varlık görüşünde hakikat, mutlak varlıktır. Mutlak hakikatin dış dünyada görünümleri ise, bu hakikatün tezahür ve tecellî etmiş halidir.
Sayfa 65 - Nûbîhar
Reklam
Mela’ya göre varlık, ezelî ve kadîm nurun bir yansımasıdır. Ezelî nur, Tanrı’nın zatı iken; görünem alemdeki varlıklar da ezeli nurun yansıması olan nurlardır.
Sayfa 38 - Nûbîhar
Mela'ya göre 'enel-hak' sözünün sırrını anlamak için derin bir aşk gerekir. Onun Hallac'a göndermede bulunduğu beyitleri şunlardır: Hostayé işqê dil hevot ser ta qedem hingî disot Remza enelheq her digot bawer bikin Mensür e dil İstila etti gönlü aşk üstadı yanıp tutuştu o anda baştan aşağı Tekrarlamakta enel-hak remzini inan şimdi Mansur'dur gönül Ji enelheq bi leben le'li xeberdari buwin Bi gulaba serė zulfa xwe te Mensûri kirîn La'l dudaklarla haberdar olduk enel-Hak'tan Zülüflerinin çengeline Mansür eyledin bizi Mela'nın bu beyitlerinden Hallác'a ait sözü bir ittihad ve hulül olarak görmediği aksine bunun varlığın birliği için ifade edilmiş bir söz olarak ele alınması lazım geldiğini düşündüğü anlaşılmaktadır. Zira varlığın birliği, bir ittihad ve hülul değildir. İttihad ve hülulun ikisinde de iki varlık sözkonusudur. Oysa vahdetü'l-vücud'ta iki varlık yoktur.
Sayfa 44 - NûbiharKitabı okudu
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.