Men Kazanga Baramen
Dilaver CebeciEn Yeni Men Kazanga Baramen Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Men Kazanga Baramen sözleri ve alıntılarını, en yeni Men Kazanga Baramen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısacası, insan topluluklarını sosyal ilişkiler ağı mükemmel, üst ve alt sistemleriyle işleyen bir bütün, her türlü yüksek seviyede faaliyete ve medeniyet hamlesine hazır hale getiren öncüler milliyetçilerdir. Türk yurdunda milliyetçi aydınlar yetiştikçe, Türk alemi Turan ülküsüne biraz daha yaklaşacaktır. Turan yani büyük Türk dayanışması veya siyasi birliği, insanlığın birçok acısını dindirecek kutsal güçtedir. Dedelerimiz bunu başarmışlardır. Biz de başarmalıyız. Aksi bize yaraşmaz.
Sayfa 122 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Milliyet duygusu tabii bir duygu olup, içinde yüksek insanlık idealleri vardır. Başka milletleri hor görme, ezme, yok etme gibi düşmanlık ifade eden bir anlayış milliyetçilik mefhumu içinde asla mevcut değildir. Başka milletlerin varlığını ortadan kaldırmaya yönelmiş bir tavır milliyetçilik değil şovenliktir. Hele Türk Milliyetçiliği, tarih boyunca bu tür bir anlayışa hiç itibar etmemiştir. Eğer biz bugün Anadolu toprakları üzerinde hür ve müstakil isek, şeref ve haysiyetimizle yaşıyorsak bunu milliyetçiliğimize ve onun en büyük temsilcisi Mustafa Kemal ile onun milliyetperver kadrosuna borçluyuz. Bu itibarla milliyetçiliği hafife almak, tehlikeli görmek gibi cahilce anlayışlardan uzak durmamız gerekmektedir. Çeşitli ülkelerde görülen baskıcı, gaddar ve mantıksız uygulamalar milliyetçilik değil, şovenliktir. Bunları birbirinden çok iyi ayırmak gerekir.
Sayfa 121 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Bir ferdin şahsiyetini, karakterini, maddi ve manevi varlığını korumaya çalışması,sosyal hayat içinde yükselme ve statü kazanma gayretleri ne ise,millet için de milliyetçilik odur.
Sayfa 122 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Şüreli ile burada -Kazan'da- tanıştım. Böyle söylediğime bakarak onu kanlı canlı bir adam zannetmeyiniz. Şüreli insan-ağaç arası bir varlık.Kolları ve bacakları bir ağacın dallarını andırıyor. Bazı yerleri de yapraklarla örtülü. İki yanında kepçe kulaklar olan, sivri çeneli başı, karga gagası gibi bir burnu, çeneden aşağı sarkan bir tutam keçi sakalı,iri siyah gözleri, gür beyaz kaşları ve bir ot kümesini andıran saçları, başındaki boynuzu ile Şüreli tam bir hilkat garibesi...
(...)
Şüreli, adeta yerden bir ağaç gibi türemiş,yarı ağaç yarı insan bir varlıktır.Ormanda tek başına yakaladığı insanları gıdıklayarak, yani güldüre güldüre öldürmektedir.
(...)
Şüreli hikayesi bana da Türkiye'deki televizyon yayınlarını hatırlatıyor.Bizim televizyonumuz çalıp söylemek,soyunmak, oynamak, eğlenmek, sululuk yapmak şeklindeki programlarıyla Türk seyircisini gıdıklayarak yavaş yavaş öldüren bir Şüreli'dir. Elbette bu ahlaka, töreye ve maneviyata müteallik bir ölümdür.
Sayfa 83 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Şiiri bitirip bir kağıda kaydettikten sonra arkadaşlara okuyorum.Bir şairin en güzel anı budur.Bir şiirin bitmesi ile bir kadının doğurması arasında büyük benzerlik vardır.İkisi de müthiş sancılardan sonra gerçekleşir.Bu acıyı şairler iyi bilir.Hangisi daha ağır, kıyaslayamıyorum. Çünkü çocuk doğurmanın sancılarına yabancıyım.Hele şiiriniz bir de takdir görmüş ise sizden daha şaduman insan yoktur.
Sayfa 124 - Panama YayıncılıkKitabı okudu