"Hayvan aç kalınca öldürür, insan ise ülküsü için, bir düşünceye inandığı için. Nedir bu düşünceler? Akılsızca, budalaca şeyler! Din yaymak için yapılan savaşları düşün.İspanyollar Güney Amerika'da on binlerce İnka'yı öldürürken, Katolik dinini yayacağız, diyorlardı. Stalin yirmi beş milyon insanı öldürtürken, komünizm güçlensin istiyordu. Hitler altı milyon Musevi'yi gaz odalarında zehirletirken, sadece benim ırkım,diyordu. George bütün bunlar akılsızlık ve budalalıktan başka nedir? Hiçbiri başarıya ulaşmamış,sadece milyonlarca insan ölmüştür.Tarihte insan öldürmekle hiçbir zaman başarıya ulaşılmamıştır! Aksine, Katolik dini dünyada etkisini yitirmeye başlamış, tarihin en büyük savaşında elli beş milyon insan hayatını kaybetmesine rağmen Almanya parçalanmış,Hitler ölmüştür. Stalin'e gelince. Yirmi beş milyon insanın ölmesi ne komünizme,ne de Stalin'e yaramıştır. İnsan öldürmek hiçbir zaman, hiç kimsenin işine yaramamıştır! İnsanlar hemcinslerini öldürmekle sadece budalalık yapmıştır..."
“İnsanı tehlikeye atan uyuşturucu madde değil, birçok başka konuda da olduğu gibi, uyuşturucu maddenin tehlikesinden kendini kurtaramayan insandır. Uyuşturucu maddeyi, insanlığı etkilemiş olan ve etkileyen bir sürü düşünceye benzetebiliriz.
Hangi politik görüş, hangi ideoloji, hangi dini inanç, çıkar peşindeki kişilerce kötü amaçlarla kullanılmamıştır ki? İnsanın psişik yapısı, korkuları ve bunalımları, gizli kalmış bencilce düşünceleri, başarıya ulaşma çabaları, bu dünyanın en güzel düşüncelerini bile düşman saydıklarımıza karşı kullanmayı mümkün kılar. Sosyal ve teknik gelişmenin bu kadar ilerlediği bir devirde bireyin kişisel sorumluluğu zorunlu olarak kısıtlanmaktadır. Bu nedenle içinde bulundukları zor durumları, kişiliklerini yitirmeden atlatmasını bilenlerin sayısı gittikçe azalacaktır.. “
"Kadının doğurduğu insan kısa süre yaşar ve huzursuzlukla doludur. Bir çiçek gibi büyür, bir gölge gibi geçip gider,ölür. Ve rüzgar mezarının yerini bilmez..."