Meşhurların Son Sözleri

Ergun Göze

En Beğenilen Meşhurların Son Sözleri Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Meşhurların Son Sözleri sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Meşhurların Son Sözleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vakit keskin bir kılıçtır. Sufi, vakit oğludur. Yarın demez, anı değerlendirir..
"Tevekkül, kendini kulluk denizine atıp, kalbini Allahü teâlâya bağlamaktır. Verirse şükür, vermezse sabretmelidir.” 
Reklam
İbn-i Ebi’d-Dünya, Ebu Galib’den şöyle bir hadise nakleder:  “Şam’da idim. Zamanın evliyasından Kayslı bir zatın yanına gittim. Ona muhalif bir yeğeni vardı. Ona nasihat eder, fakat o bu nasihatlere uymazdı. Bu genç bir gün hastalandı. “Ben tövbe ettim ve son anlarımı yaşıyorum” diye amcasına haber gönderdi. Amcası kendisini ziyarete gitmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine ben amcasını onun yanına götürüp içeri soktum. Yeğeni dedi ki:  “ANNEMDEN DAHA ŞEFKATLİ!” -Ey amca, eğer âhirette, Allah işimi anneme bıraksa, annem bana nasıl muamele eder? Amcası;  -Seni Cennete sokar, dedi. Genç; -Ben bir tövbekârım. Vallahi Allahü teâlâ bana annemden daha şefkatlidir, dedi ve biraz sonra da ruhunu teslim etti...  Amcası onu defnetti. Mezarını düzeltirken taşın biri düştü. Bunun üzerine kalkıp bekledi.  -Ne yapıyorsun? dedim. -Kabri nur ile doldu ve göz alamayacak kadar genişledi... diye cevap verdi.”
Kim seni Hak’tan, hakikatten soğutursa bil ki; şeytan içindedir..
Hüseyin bin Mensûr’a “Hallâc” denilmesine bir kerameti sebeb olmuştur. Bir gün o, bir dostu olan bir hallâcın (pamuk işiyle uğraşan) dükkanına girdi. Bir işinin görülebilmesi için onun aracı olmasını ricâ etti. Fakat hallâcın gittiği yerden dönüşü biraz uzun sürdü. Geldiğinde;  -Ey Hüseyin, gördün mü başımıza gelenleri. Senin için bugün kendi işimden oldum, diye söylendi. Hüseyin bin Mensûr onun endişeli hâline bakarak tatlı tatlı gülümsedi ve;  -Üzülme, sen bizim işimizi hallettin biz de senin işini hallederiz, dedikten sonra parmaklarını pamuk yığınlarına doğru uzatıverdi. O anda henüz işlenmemiş olan pamuk yığınları harekete geçti. Kaşla göz arasında, tel tel saf pamuk bir tarafa, kirli ve süprüntü kısmı ise diğer tarafa ayrıldı.  Hallâcın gözleri fal taşı gibi açılmış şaşkınlıktan sanki ayakta donmuş kalmıştı. Olay kısa zamanda halk arasında yayıldı. Bu târihten sonra da Hüseyin, “Hallâc-ı Mensûr” diye anıldı... Hallâc-ı Mansûr şehit edilmeden önce halk taş atmaya başladı. Atılan taşlara hiç ses çıkarmıyor, hattâ tebessüm ediyordu. Bir dostu, taş yerine gül attı. O zaman Mansûr hazretleri inledi. Sebebi sorulduğunda;  -Taş atanlar beni yakînen tanımayanlardır. Tabiîdir ki halden anlamazlar. Halden anlayanların bir gülü bile beni incitti, cevâbını verdi.
Bir kimsenin cimrilik huyu ile öfke duygusu körelmedikçe, müttakî sınıfına geçemez..
Reklam
108 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.