Kendine gel, filan adam filan yıl ekin ekti de mahsulünü çekirgeler yedi...
Ben neye ekeyim, burası korkulu bir yer... Neden elimdeki buğdayı yerlere saçayım deme.
Ekin ekmeyi terk etmeyen, işten güçten kalmayan ekti de sen, kör gibi durup dururken ambarlar doldurdu.
O delikanlı da ümitle, neşeyle bir kapıyı çalıp duruyordu; nihayet bir gün sevgilisini tenhada buldu, vuslatına erdi.