Erkek, Zaloğlu Rüstem olsa, yiğitlikte Hamza'yı geçse, yine de kendi kadınının tutsağıdır. Su ateşten üstündür ama bir kaba girdimi su, ateş onu kaynatır durur.
Diken Eken Adam
Tatlı sözlü, fakat sert huylu adamın biri, yolun üstüne
dikenler ekti. Oradan geçenler onu ayıpladılar, dikenleri
söküp atmasını istediler. Adam söylenenlere aldırış etmedi.
Dikenler her geçen gün büyüyor, gelip geçenleri rahatsız
ediyordu. İnsanların elbiseleri dikenlerden yırtılıyor,
yoksulların ayakları parçalanıyordu. O beldenin valisi, ''Bu dikenleri sök'' diye emir verdi. Adam da, ''Efendim, bir gün sökeceğim'' dedi.
Yarın sökerim, öbür gün sökerim derken zaman geçti. Dikenler
iyice kökleşti. Vali adamı yanına çağırıp yine ikaz etti:
''Şu dikenleri bir an önce sök. Sözünde dur. İşini erteleme.''
Adam yine, ''Merak etmeyin, sökeceğim'' deyince vali, ''Sen
hep yarın diyerek, yapacağın işi erteliyorsun. Fakat şuna
dikkat etmiyorsun. Her geçen gün o dikenler büyüyüp
güçleniyor. Derinlere kök salıyor. Dikenleri sökecek olan sen
ise her gün ihtiyarlıyorsun. Gücün kuvvetin azalıyor.''
Sen her kötü huyunu, bir diken bil. O dikenleri, Hz. Ali'nin
Hayber Kalesi'nin kapısını kopardığı gibi, nefsinle mücadele
ederek sök, at. Öyle yapamıyorsan, o dikenleri aşılayıp, gül fidanı haline getirecek bir mürşid-i kâmili bul. Kötü huylarının iyiye çevrilmesinde, mürşid-i kâmil rehberin olsun